Karar Metni
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ceyhan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08.05.2018 tarih ve 2017/631 E- 2018/409 K. sayılı kararın davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nce verilen 16.12.2019 tarih ve 2018/1619 E. – 2019/1412 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin Mersin 6. İş Mahkemesi’nin 2015/27 Esas sayılı dosyasıyla Narin Nakliyat İnşaat Tahmil Tahliye Taahhüt Temizlik Taşımacılık Turizm ve Ticaret Limited Şirketi’ne karşı 20.03.2015 tarihinde hizmet tespiti davası açtığını, dava dilekçesinin şirkete tebliğ olduğunu, yargılama devam ederken davalı şirketin tasfiyeye girerek 27.07.2017 tarihinde kapandığını, açtıkları davada tasfiye ile kapanan şirketin tekrar ihyası için dava açmak üzere taraflara süre verildiğini, şirketin terkin işleminin yasalara aykırı şekilde yapıldığını ileri sürerek, Ceyhan Ticaret Sicili Müdürlüğü’nde kayıtlı Narin Nakliyat İnşaat Tahmil Tahliye Taahhüt Temizlik Taşımacılık Turizm ve Ticaret Limited Şirketi unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin sadece tasfiye memuru davalı …’e yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Memurluğu cevap dilekçesi ile, müdürlüklerinin 6756 sicil numarasında kayıtlı bulunan Narin Nakliyat İnşaat Tahmil Tahliye Taahhüt Temizlik Taşımacılık Turizm ve Ticaret Limited Şirketi’nin 15.04.2016 tarih ve 11 sayılı karar ile tasfiyeye giriş kararı aldığı, tasfiye süresinin dolmasına müteakip, müdürlüklerine ibraz edilen evrakları ile şirketin kayıt kapamasının 27.07.2017 tarihinde müdürlüklerince tescil edildiği, dava konusu terkin işleminden dolayı müdürlüklerine izafe edilecek bir kusur söz konusu olmadığını, yeniden ihya davalarında Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım konumunda olup davanın açılmasına da sebebiyet verilmediğinden davanın kabulü halinde aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesi ile, şirketin 6102 sayılı TTK gereğince tasfiye sürecine girdiğini, gerekli ilanların usulüne uygun olarak yapıldığını ve şirketin tasfiye işlemi tamamlandığını, davacının tasfiye süresinde bir talebi olmadığını, tasfiye memuru olarak görevi ve yetkisinin sona erdiğini, tüm bu hususların … kayıtları ile sabit olduğunu, ayrıca şirketin ihyasını gerektirecek bir sebep bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davacı tarafından Mersin 6. İş Mahkemesi’nin 2015/27 E. sayılı dosyası ihyası istenen şirket aleyhine hizmet tespiti için dava açıldığı, ancak yargılama sırasında ihyası istenen şirketin tasfiyeye giriş kararı alarak, tasfiye haline girdiği ve 10.7.2017 tarihinde kapandığı, şirketin tasfiyesinin sona erdiğinin anlaşılması üzerine davacıya, şirketin ihyası için dava açmak üzere yetki ve süre verildiği, davacının, davaya konu şirketten olan alacaklarının hüküm altına alınabilmesi yönünden eldeki davayı açmakta hukukî yararının bulunduğu gerkçesiyle, davanın kabulü ile, Ceyhan Ticaret Sicil Memurluğu’nun 6756 sicil numarasına kayıtlı tasfiye halindeki Narin Nakliyat İnşaat Tahmil, Tahliye, Taahhüt, Temizlik, Taşımacılık, Turizm ve Ticaret Ltd. Şti.’nin Mersin 6. İş Mahkemesi 2015/27 E. sayılı dosyasının yürütülüp sonuçlandırılması açısından-ihyası ile ticaret siciline yeniden kayıt ve tesciline, şirketin ek tasfiye işlemlerini yapmak üzere son tasfiye memuru …’in tayinine, kararın Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilânına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davacı vekilinin tashih talebi üzerine İlk Derece Mahkemesince, 07.06.2018 tarihli karar ile, hükmün yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişikin 5. ve 6. bentlerinin değiştirilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce, tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak tamamlanmadığından ihya şartlarının bulunduğu, davacı vekilinin 07.06.2018 tarihli dilekçesi ile tashih talebinde bulunduğu, HMK’nun 304/1 maddesi uyarınca hüküm henüz taraflara tebliğ edilmediğinden dosya üzerinde karar verilmesinde bir usulsüzlük olmadığı, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün iş bu davada yasal hasım olması nedeniyle, bu davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin mümkün olmadığı ve ilk derece mahkemesince verilen tashih kararının usul ve yasaya uygun olduğu, ancak tasfiye edilen şirketin Mersin 6. İş Mahkemesi’nin 2015/27 Esas sayılı dava dosyası bakımından ihyası talep edildiği halde, ilk derece mahkemesince herhangi bir sınırlandırma olmaksızın ihya kararı verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince Ceyhan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 08.05.2018 tarih, 2017/631 Esas, 2018/409 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, …’nün 6756 sicil numarasına kayıtlı Narin Nakliyat İnşaat Tahmil Tahliye Taahhüt Temizlik Taşımacılık Turizm ve Ticaret Limited Şirketi’nin Mersin 6. İş Mahkemesi’nin 2015/27 Esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere 6102 sayılı TTK’nın 643. ve 547/1. maddesi uyarınca İhyasına ve Ticaret Siciline yeniden tesciline, davalı şirketin tasfiye işlemlerini yürütmek üzere 11764372180 T.C. Kimlik numaralı …’in tasfiye memuru olarak atanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, … vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...