MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2019 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.04.2021
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 19.12.2018 tarih ve 2013/231-2018/1355 sayılı kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından duruşmalı, davalı vekili tarafından duruşmasız olarak istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 06.04.2021 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. … ile davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin davalının Sirkeci Şubesinde USD, DEM, TL, Hazine bonosu ve hisse senediyle ilgili olmak üzere toplam 20 ayrı ortak hesaplarının bulunduğunu, bankacılık işlemlerine daha önceden tanıdıkları davalı personeli …’in yardımcı olduğunu, 11.07.2001 tarihinde müvekkili …’ın USD tahsil etmek için dava dışı bu personelden yine yardım istediğini, hesaplardan uzun vadeli hazine bonosu alındığını, diğer hesaplardan isteğin karşılanacağını söylemesine rağmen oyalamaya devam ettiğini, akıbetinin araştırılması sonrasında müvekkillerine hesap cüzdanları olmasına karşın paralarının bulunmadığının söylendiğini, ihtara rağmen hesaplardaki parasının iade edilmediğini, davalının sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek ve ıslah isteminde bulunarak, 1.463.022.00 USD, 750.025.13 Euro ve 1.023.723.77 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava dilekçesinde belirtilen 12 ayrı numaralı hesap cüzdanın üzerinde yazılı hesaplarla ilgisinin bulunmadığını, cüzdan ve dayanak kayıtlarının sahte olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen iki ayrı hesabın davacı …’ın müvekkili çalışanlarından ele geçirerek yazıldığı ve kaşelendiğinin soruşturma sonucu ortaya çıktığını, davacının bunu kabul ederek ibraname verdiğini, diğer hesapların da aynı olabileceğini, davacıların 4,5 Trilyon TL tutarında para yatırmalarına rağmen gelir vergisi mükellefi görünmediklerini, dava dilekçesinde açıklanan ve iş akdi sonlandırılan müvekkili personelinin şubenin zemin üçüncü katında çalışan ve muhasebe işlerine bakan kişi olduğunu, gişe veya başka işlerde görevi bulunmadığını, davacıların müvekkili yetkililerine müracaat yerine anılan personeli aramalarının, hakkında suç duyurusunda bulunmamalarının ve 5 ay beklemelerinin birlikte hareket ettiklerine karine teşkil ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulüne, 6.466,50 TL’nin, 4.943,68 TL’nin, 4.200,00 TL’nin, 1.963,97 TL’nin, 2.250,00 TL’nin, 69.328,00 TL’nin, 31.980,00 TL’nin, 83.698,00 TL’nin hükümde belirtilen tarihlerden itibaren işleyecek 3095 sayılı Yasa’nın 2. maddesi uyarınca işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 15.000 USD’nin, 55.500 USD’nin hükümde belirtilen tarihlerden itibaren işleyecek 3095 sayılı Yasa’nın 4a maddesi uyarınca kamu bankalarının USD cinsine uygulayacağı 1 yıllık en yüksek vadeli mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 103.500 DEM karşılığı 52.918,71 Euro’nun 17.07.2000 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4a. maddesi uyarınca kamu bankalarının EURO (DEM hesabının resmi olarak Euro’ya çevrilme tarihinden önceki dönem için DEM hesabına uygulanacak) cinsine uygulayacağı 1 yıllık en yüksek vadeli mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, hisse senetlerinin hali hazırda davacılar adına banka hesabında bulunduğu anlaşıldığından buna ve kalan kısma yönelik davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, banka kayıtlarına giren mevduatın davacılara veya yetkili temsilcilerine ödendiğini ispat külfetinin davalı Bankada olmasına rağmen, davacılarca paranın teslim edildiği iddia olunan Banka personeli …’in gişenin bulunduğu katta çalışmayıp muhasebe servisinin bulunduğu 3. katta muhasebe servis yetkilisi olarak çalışmasına, davacılardan …’ın 07.12.1998 tarihli beyanında 2 adet hesap cüzdanını daha önceden şubenin servisinden boş olarak temin ettiğini ve daktilo ile düzenlediğini ikrar edip bu cüzdanlardaki kayıtlarla ilgili davalı bankayı ibra etmesine, 14.12.1998 tarihli Banka müfettiş raporunda davacı …’ın benzer beyanlarda bulunduğunun belirtilmesine, davacının elinde bulunan ve banka kayıtlarında yer almayan 12 adet hesap cüzdanının kayıtlarda yer alan hesap cüzdanlarının aksine daktilo ile üretilmesine, kayıtlarda yer almayan hesap cüzdanlarının hepsinin farklı seri numarası taşımasına rağmen bir kısmının bankanın aynı numaralı hesaplarına ait olmasına, davacıların aynı numaralı hesaplara ilişkin aynı tarih aralığını kapsayan birden çok talepte bulunmasına ve bu cüzdanlardaki kayıtlara konu işlemlerin banka sistemi içinde yapıldığının kanıtlanamamasına göre davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Ancak, davacılar banka kayıtlarına giren 3198894 sayılı hesaba konu 237.854,98 USD’nin müvekkillerince çekilmediğini, bu hesaptan …’e para ödenmesine ilişkin bir talimat verilmediğini ileri sürmüş, davalı banka ise anılan hesaptan davacıların talimatı ile 150.000.- USD’nin …’e aktarıldığını savunmuştur. Her ne kadar 18.03.2014 tarihli bilirkişi raporunda bu hesaptaki mevduatın bir kısmının talimat doğrultusunda …’e ödendiği, bakiyesinin ise yine davacılara ait 3199870 sayılı hesabına aktarıldığı, aktarılan hesaptan …’e ödenen 15.000.- USD ile 55.500.- USD’den sonra aynı hesaba bir kısım daha para yatırılmasından sonra bakiyesinin ödendiği belirtilmiş ve mahkemece 15.000.- USD ile 55.500.- USD’nin davacılara ödemesine karar verilmişse de, hem 3198894 sayılı hesaptan …’e ödeme yapılmasına ilişkin, hem de 3199870 sayılı hesaptan davacılara ödeme yapılmasına ilişkin işlemlerin usulüne uygun olup olmadığı, bu ödemelerin usulünce davacılara ya da yetkili temsilcilerine yapılıp yapılmadığına dair bir gerekçeye yer verilmemiştir.
Öte yandan davacılar 3200382 sayılı hesapla ilgili de talepte bulunmuştur. Mahkemece bu hesaptan çekildiği görülen 103.500 DEM karşılığı 52.918,71 Euro’nun davalıdan tahsiline karar verilmişse de, aynı hesapta değişik tarihlerde para çekilmeye devam edilmiş ve davacılar bu hesabın bakiyesini de dava konusu etmiştir. Gerek mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporlarında gerekse mahkeme gerekçesinde talebe konu mevduatın usulünce davacılara ödenip ödenmediği hususunda denetime elverişli bir değerlendirme yapılmamıştır. Ayrıca davacılar 3200525 sayılı hesaptaki 166.628,53 DEM’in tahsilini istemiştir. 18.03.2014 tarihli bilirkişi raporunda bu hesaptaki paranın 17.07.2000 tarihinde cüzdansız olarak 70.235.- USD üzerinden ödenmek suretiyle kapatıldığını, tediye dekontunun banka kayıtlarında mevcut olduğunu belirtilmişse de, davacılar bu paranın da kendilerince çekilmediğini ileri sürmüş, Adli Tıp Kurumu’nun 26.01.2007 ve 15.10.2008 tarihli raporlarında 70.235.- USD’lik bir dekontun incelendiğine dair bilgiye rastlanmamıştır. Her ne kadar davacıların 3199870 sayılı hesabına 24.11.2000 tarihinde 70.235.- USD yatırıldığı bilirkişi raporunda belirtilmişse de, miktarları aynı tarihleri farklı olan bu işlemler arasında bağlantı olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılmamıştır.
Bu itibarla, banka hesaplarına giren tüm mevduatın davacılara ya da yetkili temsilcilerine ödendiğini ispat yükünün davalı Bankada olduğu nazara alınıp varsa hesaplar arasında aktarımlar da incelenerek mükerrer ödemeye sebebiyet verilmeyecek şekilde yukarıda açıklanan hususlar yönünden yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde olmamış, kararın bozulmasını gerektirmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...