Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/**** E. - 2020/**** K.
Asıl dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat, birleşen dava ise, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davalı Ofg Ltd. Şti. dışındaki davalılar yönünden asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, yalnızca birleşen dosya davacısı vekili tarafından ve birleşen dava yönünden temyiz edilmiş olup, Dairemizin 29/09/2014 tarih ve 2014/10022 Esas, 2014/14836 Karar sayılı ilamıyla birleşen dava davacısı yararına bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu, birleşen dava davacısı yönünden dosyanın tefrikine karar verilmiş olup, asıl dava yönünden ise dosyanın HMK 150/1 maddesi gereğince işlemden kaldırıldığı, yasal 3 aylık süre içinde de davanın yenilenmediği gerekçesiyle HMK 150/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Ancak, bozma ilamı öncesi mahkemenin verdiği karar, yalnızca birleşen dava davacısı tarafından ve birleşen dava yönünden temyiz edilmiş olup, asıl davaya ilişkin verilen karara ilişkin taraflarca temyiz kanun yoluna başvurulmamıştır. Dolayısıyla, asıl davaya ilişkin ilk derece mahkemesince verilen karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu durumda, mahkemece, asıl davaya ilişkin verilen kararın taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleştiği hususu gözetilerek, bozma sonrası yargılamaya devam edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece, yazılı olduğu şekilde, bozma sonrası asıl davanın davacısı tarafından davanın takip edilmediği ve akabinde yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmamış ve davacı yararına bozmayı gerektirmiştir.