Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/**** E. - 2020/**** K.

2- Ayrıca, davacı tarafça işbu davanın açılabilmesi için davacının aktif husumet ehliyetine haiz olması gerekmesine rağmen, dosya kapsamı itibariyle davacının elinde dava konusu taşımaya ilişkin konişmento asıllarının bulunmadığı, konişmento asıllarının dava dışı donatanda olduğu anlaşılmakla, ödemenin davacı tarafça yapılıp yapılmadığı da tartışılmak ve bu yöne ilişkin olarak davalı savunmaları üzerinde durulmak suretiyle davacının aktif husumet ehliyeti yönünden de bir incelemeye yapılıp sonucuna göre karar vermek gerekirken eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde karar verilmesi de doğru olmamış, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/**** E. - 2020/**** K.

2-Dava, davacı tarafından “MELİSSA” isimli gemiye 27.03.2010-20.07.2010 tarihleri arasında 6762 s. TTK madde 1235 kapsamında verilen gemi alacaklısı hakkı doğuran hizmetlerin bedeli istemine ilişkindir. Davacı, söz konusu hizmetleri kaptanın isteği üzerine sağlamış ve dosya kapsamına gemi adı ile kaşesini içerir söz konusu hizmet faturalarını da sunmuştur. Davalı … Co. Ltd.e izafeten acentesi, cevap dilekçesinde, geminin mülkiyetinin 01.06.2010 tarihi itibariyle …. Ltd. isimli şirkete devredildiğini beyan etmiştir. Her ne kadar donatan değişmiş ise de geminin kaptanının aynı kaldığı da yine taraf beyanlarından anlaşılmaktadır. Bu tarihten sonra geminin yeni donatanı …. Ltd. şirketi olup, davacı tarafın süresinde kanuni rehin hakkı talep etmemesi nedeniyle gemi alacağı niteliğindeki alacaklarını yeni donatana karşı ileri süremeyeceğine ilişkin Mahkeme gerekçesi yerinde ise de dosyada mevcut faturalardan da anlaşılacağı üzere davacı, geminin mülkiyetinin devrinden sonra yeni donatana da TTK madde 1235 kapsamında hizmet vermeye devam ettiğine göre, bu kapsamda devam eden hizmetler ve düzenlenen fatura alacaklarından yeni donatan …. Ltd. şirketinin sorumluluğunun ayrıca ve açıkça tartışılıp değerlendirilmesi gerekirken, mahkemece bu yöne ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın karar verilmesi doğru olmamış, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin bu yönden kabulü ile Dairemizin 16.11.2017 tarihli, 2016/4667Esas- 2017/6297 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, yukarıda anılan gerekçeyle mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.