Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, üzerinde davacı bankanın ipoteği bulunan taşınmazı satan dava dışı …’nin, bankaya olan kredi kartı borcunun ödenmemesi üzerine taşınmazı ipotekli olarak satın alan davalıdan, bu borcun talep edilmesinden kaynaklandığı, dava dışı …’ye gönderilen 10.11.2010 tarihli ihtarnamenin 15.11.2010 tarihinde tebliğ edildiği, borcun ödenmemesi nedeniyle 23.11.2010 tarihinde temerrüt gerçekleştiği, davalı …’a gönderilen ihtarnamenin davalıya 22.11.2013 tarihinde tebliğ edildiği, uyuşmazlığın kredi kartı borcundan kaynaklandığı ve ilk derece mahkemesince 17.08.2016 tarihli bilirkişi heyet raporunda 5464 sayılı Yasa’ya göre yapılan hesaplamaya istinaden hüküm tesis edildiği, davalının taşınmazı ipotekle yüklü olarak satın almakla, dava dışı …’nin doğmuş ve doğacak borçlarını, bu bağlamda dava dışı şahsın kredi kartından kaynaklanan borcunu da üstlendiği, davalının bu hükmü bilerek ipotek sözleşmesini imzaladığı ve bu hükmün haksız şart niteliğinde bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf isteminin reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.