Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.

Mezkur yasa hükümlerinin kamu düzenine ilişmekte olduğu izahtan varestedir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemeleri kamu düzenine aykırılık gördüğü hallerde bu durumu re’sen gözetmek durumunda olup davacı vekilince ilk derece mahkemesince bu hususlar sorgulanmadan karar verildiği yönünde gösterilen istinaf nedeni ve dilekçeye ekli belgelerle de banka riskinin sürmekte olduğunun tevsik edildiği gözetildiğinde, kabulü gereken istinaf başvurusunun, HMK’nın 357. maddesine dayalı olarak esastan reddine karar verilmesi doğru olmamış, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.

Dava, Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesine dayalı rucuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece bozma ilamına uyularak akdi taşıyıcının dava dışı Tunet Lojistik Uluslararası Taşımacılık Gıda Pet. İnş. Tur. San. Tic. Ltd. Şti., alt ve fiili taşıyıcısının ise davalı Malkoçoğlu Ulus Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı Raysa Transport Otomotiv Gıda Turizm İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. olduğu, davalılar ve dava dışı bu akdi taşıtanın meydana gelen zayi olayından müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak dosya kapsamında bulunan davalı Malkoçoğlu Ulus Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti ile diğer davalı Raysa Transport Otomotiv Gıda Turizm İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan taşit kira sözleşmesinde temyiz eden davalı Raysa Transport Otomotiv Gıda Turizm İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. taşımada kullanılan … plakalı aracı Malkoçoğlu Ulus Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti’ye kiralamış bulunmaktadır. Taşıt kira sözleşmesi, ödenmesi üstlenilen bedel karşılığı, bir taşıtı çıplak olarak ya da şoförü ile birlikte ”kira”ya vermeyi taahhüt etmesi halinde, borçlanılan edim, taşımadan ziyade, kiralama olduğundan CMR’ye tabi olmayacaktır. Kira sözleşmesinin konusu taşıtın kendisidir. Kiralama ve taşıma, aynı sözleşmede fiilen taahhüt olunması mümkün olmayan iki farklı edimdir. Kira sözleşmesinin konusu, kiralanması taahhüt olunan taşıt iken, taşıma sözleşmesinin konusu taşınması taahhüt olunan eşyadır. (… , …, İ; CMR ŞERHİ, Ankara, 2020, s. 25-26.) Somut olayda; davalı Raysa Transport Otomotiv Gıda Turizm İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin CMR hükümleri kapsamında kendi nam ve hesabına taşıma yaptığı hususunda herhangi bir delil dosyada bulunmadığı görülmektedir. Davalı Malkoçoğlu Ulus Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti ile temyiz eden davalı Raysa Transport Otomotiv Gıda Turizm İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan taşıt kira sözleşmesindeki müteselsil sorumluluk hükümleri sadece taşıt kirası sözleşmesinin tarafları olan davalı Malkoçoğlu Ulus Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti ile temyiz eden davalı Raysa Transport Otomotiv Gıda Turizm İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki hukuki ilişkilerde sonuç doğuracaktır. Diğer taraftan, dava dışı sigortalı Samir Metal San. ve Tic. A.Ş. ile davalı Raysa Transport Otomotiv Gıda Turizm İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında veya davalı Raysa Transport Otomotiv Gıda Turizm İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı Malkoçoğlu Ulus Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti arasında bir taşıma ilişkisi bulunmadığı gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle temyiz eden davalı davalı Raysa Transport Otomotiv Gıda Turizm İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, davalı Raysa Transport Otomotiv Gıda Turizm İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.yararına bozulması gerekmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.

Uyuşmazlık tarım kredi sözleşmesi ve eklerinden kaynaklanmakta olup yalnızca bankacı bilirkişiden rapor alınması yerinde olmadığı gibi mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu yetersiz ve denetime de elverişli değildir. Besiciliğin desteklenmesi ve hayvan yetiştiriciliğine ilişkin konusunda uzman veteriner bilirkişinin de bulunduğu bir rapor alınarak dava konusu krediye ilişkin proje ekleri incelenerek davalının söz konusu krediyi kaç adet hayvan karşılığı aldığı ve buna karşılık kaç adet hayvan satın aldığı, bu hayvanların küpeleri ve hayvan pasaportlarının bulunup bulunmadığının denetlenerek davalının sözleşme ve ekindeki proje yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği, kredinin tahsis amacına uygun kullanıp kullanmadığını ispatlaması gerekir. Kredi tahsis amacı sözleşme ve ekindeki projeye uygun yerine getirilmediği durumunda davacının sözleşme feshi hakkının uygun olduğu değerlendirilerek davacı alacağının belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden yetersiz bilirkişi raporuna ve hukuki dayanaktan yoksun gerekçeyle eksik inceleme sonucu karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.

Dava İİK’nın 89/5. maddesine göre açılmış istirdat davasıdır. Üçüncü kişi kötüniyetli olan takip alacaklısına karşı dava açarak ödemek zorunda kaldığı meblağı geri alabilir. Burada üçüncü kişi, kötüniyetli takip alacaklısına karşı açtığı davanın hukuki sebebi TBK 49 ve devamında düzenlenen haksız fiil, takip borçlusuna karşı açılan davanın hukuki sebebi ise sebepsiz zenginleşmedir. Dolayısıyla somut olayda üçüncü kişi konumunda olan davacının, temyiz eden takip alacaklısı yönünden davacı üçüncü kişinin, takip borçlusuna borçlu olmadığını bilebilecek durumda olduğunu, üçüncü kişinin herhangi bir borcu olmadığını bilerek kötüniyetli olarak haciz ihbarnamelerini gönderdiği hususunu ispatlaması gerekirken, ispat yükünde yanılgıya düşülerek ve İİK’nın 89/5. maddesi hükmü yanlış değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.

Dava, 04.06.2012 tarihli sevk irsaliyesine dayalı mal tesliminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece bilirkişi raporu alınmış ve rapora göre karar verilmişse de, hükme esas bilirkişi raporu yeterli olmayıp, hüküm kurmaya elverişli değildir. Mahkemece tarafların ticari defterlerinin ibrazı sağlanarak, taraflar arasında 04.06.2012 tarihli sevk irsaliyesi kapsamı dışında herhangi bir mal alım-satım ilişkisinin bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. İrsaliyedeki teslim tarihi olarak görülen 04.06.2012 tarihinden önceki yapılan ödeme makbuzlarının altında imza bulunmakta olup, şayet uyuşmazlık konusu sevk irsaliyesi kapsamından başka bir alım-satım ilişkisi yoksa bu ödemelerin avans ödemesi olduğunun kabul edilmesi gerekmekte olup, şayet 04.06.2012 tarihinden önce başka mal-alım satım ilişkisi varsa söz konusu ödemenin önceki alım-satıma konu mallara ilişkin olduğunun kabulü gerekir. Makbuz altındaki imzanın inkarı halinde ise, söz konusu imzanın kime ait olduğunun tespiti ile gerektiği takdirde bilirkişi incelemesi yaptırılarak söz konusu imzaların davacı tarafından kabul edilen ödeme makbuzları altındaki imza ile aynı olup olmadığının tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.