Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.

Bu durumda mahkemece öncelikle konusunda uzman bankacı bilirkişi aracılığıyla banka kayıt ve belgeleri yerinde incelenmek sureti ile davacıya, davalı banka tarafından herhangi bir kredi kullandırılıp kullandırılmadığı, ödeme yapılıp yapılmadığı, dava dışı 3. kişiye davacının talimatı üzerine söz konusu virmanın yapılıp yapılmadığı, yine dosyaya ibraz edilen davacı ile dava dışı 3. kişi arasındaki 02.11.2009 tarihli mal teslim belgesi altındaki imzanın davacıya ait olup olmadığı imza incelemesi yoluyla bilirkişi raporu alınmak suretiyle tespit edilerek şayet söz konusu belge altındaki imza davacıya ait ise ve davalı banka tarafından 3. kişiye mal bedeli karşılığı virman yapılmış ise bu virman bedeli kadar davacı tarafından kredi kullanıldığının kabulü gerektiği hususu gözetilerek mahkemece bu konularda inceleme yapılıp bilirkişi raporu alınıp tüm deliller toplandıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme, yetersiz bilirkişi raporu ve bozma ilamı içeriğine uygun araştırma yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi nedeniyle hükmün bozulması gerekmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.

Öte yandan, mahkemece, davalı banka hakkındaki dava pasif husumet yokluğundan, diğer davalı hakkında dava ise yazılı gerekçelerle esastan reddedilmiş, buna karşılık tek bir vekalet ücretine hükmedilmiştir. Ancak karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 3/2. maddesi; “Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.” hükmünü haizdir. Bu halde, haklarındaki dava farklı gerekçelerle reddedilen davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, hükmün anılan nedenle de bozulmasını gerektirmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.

3-Davalı … yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13. maddesinde, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7’nci maddenin ikinci fıkrası, 9’uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10’uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12’nci maddenin birinci fıkrası, 16’ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği, ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği düzenlenmiştir. Bu hüküm uyarınca davalı lehine AAÜT 13. maddesine göre vekalet ücreti takdiri gerekirken nasıl hesaplandığı anlaşılamayan vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca davacı, dava konusu kredi sözleşmesindeki davalı adına atılan imzanın davalıya ait olup olmadığını bilecek durumda olup, davacının icra takibinde haksız olduğu gibi kötüniyetli olduğu gözetilerek kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken kötüniyet tazminatı isteminin reddi yerinde görülmemiştir.