Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.

2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, davacı tarafından şerefiye bedeli adı altında davalıya yapılan ödemenin hangi hallerde geri istenebileceği hususu taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 5.3.maddesinde düzenlenmiş olup, anılan maddeye göre geri iadenin davalının kusurundan kaynaklanan bir nedenle sözleşmenin sona ermesi halinde mümkün olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle taraflar arasındaki bayilik ilişkisinin Rekabet Kurulu kararıyla kendiliğinden sona erdiği, bu durumun protokolün 5.3 maddesi kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı gözetilmeksizin dosya kapsamı ile bağdaşmayan gerekçeye istinaden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.

Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, ceza koşulu isteminin reddine dair ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu, sözleşme devir bedelinin 100.000 TL’sinin mesken niteliğinde olan taşınmaz devredilerek ödeneceğinin kararlaştırıldığı, ayrıca bu bedelin teminatı olarak dava konusu çekin verildiği, bu bedelin davacıya verilmesi gerekirken talebin bu yönden de reddedilmesinin yerinde olmadığı, muvazaa sözleşmesinde şekil koşulunun bulunmadığı, görünürdeki sözleşmenin resmi şekle tabi olması halinde muvazaanın yazılı delil ile ispat edilmesi gerektiği, taraflar arasında uyuşmazlık bulunmayan adi yazılı sözleşmelerde bedelin 300.000,00 TL olacağının ve 100.000,00 TL’nin teminatı olarak dava konusu çekin verildiği, bahsi geçen devir bedelinin ödendiğinin ispatlanamadığı, bu talebin ilk derece mahkemesince reddinin yerinde olmadığı gerekçesiyle istinaf isteminin cezai şart bedeli yönünden esastan reddine, devir bedeli yönünden kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, itirazın kabul edilen kısım yönünden iptaline, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/**** E. - 2021/**** K.

3- Taraflar arasında imzalanan 14.03.2012 tarihli sözleşmenin 23. maddesinde sözleşmenin herhangi bir maddesinin işletmeci tarafından ihlali halinde şirketin hiçbir ihtara hacet kalmaksızın sözleşmeyi tek taraflı irade beyanı ile feshedeceği ve işletmecinin şirkete 50.000.- TL cezai şart ödeyeceği kararlaştırılmış, davacı 02.05.2013 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshedip cezai şartın ödenmesini istemiştir. 6098 sayılı TBK’nın 182/son (818 sayılı BK’nın 161/son) maddesinde Hâkimin, aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indireceği düzenlenmiştir. Davalının tacir olmadığı da nazara alındığında hakimin TBK’nın 182/son maddesi uyarınca yapacağı değerlendirme sonrasında cezai şart tutarı indirilebileceğinden takibe konu cezai şart miktarının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı olmaması sebebiyle İİK’nın 67. maddesi hükmündeki koşulların gerçekleşmemesine rağmen davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi yerinde olmamış, hükmün bu yönden de davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.