Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/**** E. - 2020/**** K.

Bu durum karşısında, birleşen İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2005/196 Esas sayılı davada davalılar Avrupa ve Amerika Holding A.Ş. ile … vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda açıklanan nedenle bileşen davaya yönelik kararın bozulması gerekirken yazılı şekilde bozulmuş olduğundan, birleşen İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2005/196 E. sayılı davada davalılar Avrupa ve Amerika Holding A.Ş. ile … vekillerinin anılan yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 17.05.2018 tarih, 2016/9613 Esas-2018/3711 Karar sayılı bozma kararına yukarıda açıklanan nedenlerin (8) numaralı bent şeklinde ekleme yapılarak bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/**** E. - 2020/**** K.

Ancak, taraflar arasında imzalanan franchise sözleşmesinin 13/3-f maddesi “işletmeci, sözleşmenin feshedilmesi ve/veya işbu maddede yer alan yükümlülüklerini yerine getirmemesi, özellikle Mezzaluna markasını ve Mezzaluna konseptini kullanmayı derhal durdurmaması halinde ayrıca 150.000.- TL’yi nakden ve defaten franchise verenin ilk talebinde cezai şart olarak ödemeyi kabul ve taahhüt eder.” hükmünü içermekte olup, davacı franchise veren 29.07.2013 tarihinde 10 gün içinde sözleşmeye aykırılıkların giderilmesi, aksi halde sözleşmenin feshedileceğini ihtar etmiş ve 02.10.2013 tarihli ihtarnamesi ile de sözleşmeyi feshettiğini ve Mezzaluna isminin, markasının ve logosunun kullanıldığı restoran tabelasının 3 gün içinde indirilmesini ihtar etmiştir. Taraflar arasında devam eden uyuşmazlıklar kapsamında Bakırköy İcra Müdürlüğünün 2013/1567 Talimat sayılı dosyasında 03.01.2014 tarihinde mahallinde yapılan haciz sırasında işletmenin duvarında Mezzaluna tabelasının olduğu ve ayrıca yine aynı ibareyi içeren 3 adet tentenin var olduğu tutanak altına alınmıştır. O halde, mahkemece anılan tutanakta saptanan hususların sözleşmenin cezai şart talebini düzenleyen 13/3-f maddesi ile birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, 03.01.2014 tarihli tutanakta işletmenin 2 ayı aşkın süredir kapalı olduğu yönündeki ibareler nazara alınarak davacının cezai şart talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, davacı vekilin bu yöne ilişkin karar düzeltme istemi yerinde görülmekle Dairemizin onama ilamının kaldırılarak, mahkemece verilen kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/**** E. - 2020/**** K.

2-) Dosyanın yapılan incelenmesinde, asıl-birleşen davalı vekili tarafından asıl ve birleşen davanın esasına ilişkin 04.04.2019 tarihli kararın 31.07.2019 tarihli dilekçeyle temyiz edildiği, ancak anılan asıl karara yönelik temyiz harçlarının yatırılmamış olduğu anlaşılmakla, temyiz incelemesi yapılabilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 366 maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 344. maddesi gereğince işlem tesis edilerek, asıl ve birleşen davanın esası hakkında verilen 04.04.2019 tarihli karara yönelik temyiz harç ve giderlerinin yatırılması hususunda asıl-birleşen davalı vekiline usulüne uygun olarak süre verilmesi, eksikliğin ikmali halinde temyiz itirazları incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.