Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/**** E. - 2020/**** K.

Uyuşmazlık, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikte olup sulh, HMK’nın 314. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye değin yapılabilir. HMK’nın 315. maddesi uyarınca da sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkemece taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verilir. Davacı vekilinin sulhe ilişkin beyanının, usulen tevsik olunması karşısında HMK’nın 313 vd. maddeleri uyarınca sonuç doğurucu nitelikte olduğu anlaşılmış, Yargıtay İBK’nın 11.4.1940 gün ve 70 sayılı ve HGK’nın 21.11.1981 gün ve 1981/2-551 sayılı kararları uyarınca, öncelikle taraflar arasındaki sulh protokolü değerlendirilerek bir hüküm verilmesini teminen yerel mahkemenin kararının bozulmasına, bozma sebep-biçimine göre taraf vekillerinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/**** E. - 2020/**** K.

2- Mahkemece, alacağın yargılamayı gerektirdiği ve likit olmadığı gerekçesiyle davacının icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiş ise de dava konusu takip fatura alacağından kaynaklandığından likit niteliktedir. Bu nedenle yasal olmayan gerekçe ile icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu yönden de davacı yararına bozulması gerekmiştir.