Dava, davalıya ait markaların hükümsüz kılınması istemine ilişkindir. Davacı yan, davalı adına tescilli markalarda yer alan çakmak şeklinin müvekkili adına tescilli 2013/05767 sayılı tasarımda yer alan çakmak şekilleriyle ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu ileri sürerek, davalıya ait 2 adet markanın 556 sayılı KHK’nın 8/3. ve 8/5. maddesine dayalı olarak hükümsüz kılınmasını istemiştir. İlk Derece Mahkemesince, benimsenen bilirkişi raporuna dayalı olarak, davacı tasarımının, davalıya ait markalara benzemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak bilirkişilerce değerlendirme yapılırken salt 556 sayılı KHK’nın 8/3 ve 8/5. maddelerine dayalı olarak inceleme yapılmışsa da, işbu dava bakımından öncelikle tartışılması gereken husus davalıya ait markaların aynı KHK’nın 5. maddesine göre marka olarak tescil ettirebilecek işaretlerden olup olmadığıdır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince, davalıya ait markaların, içerdikleri çakmak şekli sebebiyle marka olarak tescil ettirilebilecek işaretlerden olup olmadığına ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiş, ilk derece mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının bozularak kaldırılması gerekmiştir.