Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/**** E. - 2020/**** K.

Uyuşmazlık, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikte olup davadan feragat hüküm kesinleşinceye değin yapılabilir ve karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı gibi yapıldığı anda kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Davacı vekilinin HMK’nın 74. maddesi çerçevesinde verilen özel yetkiye istinaden feragata ilişkin beyanı ve davalı vekilinin de bu beyanı kabul ettiğine dair beyanları HMK’nın 307 vd. maddeleri uyarınca sonuç doğurucu nitelikte olduğu anlaşılmış, Yargıtay 11.4.1940 gün ve 70 sayılı İBK ve 21.11.1981 gün ve 1981/2-551 sayılı HGK kararları uyarınca, öncelikle, davadan feragate ilişkin bir hüküm verilmesini teminen yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/**** E. - 2020/**** K.

bedeli ödeyeceğini, bu kapsamda şimdilik 3.000 TL maddi zararları oluştuğunu iddia ettiği gibi, 03.04.2019 tarihli bilirkişi raporuna karşı sunduğu 02.05.2019 tarihli itiraz dilekçesinde, bilirkişinin lisans sözleşmesi sunulmadığı için ilgili ticaret odasından lisans bedelinin ne olabileceğine dair görüş sorulmasına ihtiyaç bulunduğunu belirtmesi karşısında, ilgili ticaret odasından lisans bedelinin ne kadar olabileceğine ilişkin görüş sorulmasını talep ettiğini ifade ederek 556 sayılı KHK’nın 66. maddesinde düzenlenen seçimlik tazminat hakkını lisans bedeline göre kullanmıştır. Bu durumda mahkemece lisans bedelinin tespitine yönelik olarak ilgili ticaret odası ya da meslek kuruluşlarından emsal sözleşme örnekleri sorulması, bulunamaması halinde ise lisans bedelinin hesaplanmasında markaya ait ciroya yüzde olarak uygulanacak miktarın tespiti ile 556 sayılı KHK’nin 66/c ve son fıkrası uyarınca lisans bedeli belirlenir iken davacının dava konusu ürün satış hacmi, piyasa hacmi, geçmiş yıllardaki satış performansı, ürünün niteliği, davacının piyasadaki pazar payı, markanın ekonomik değeri, genel ekonomik koşullar, davalıda ele geçen tespit edilen ürün miktarı, tecavüzün süresi gibi etkenler dikkate alınarak hakkaniyete uygun bir lisans bedelinin belirlenmesi ve belirlenecek olan bu bedele uygun olarak manevi tazminat miktarına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle maddi tazminat talebinin reddine ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.