Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yargı Kararlarına Dayalı Yapay Zeka Destekli Hukuk Analizleri ve Dava Rehberleri
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk derece mahkemesince, ihtilafın 6306 sayılı Kanun ile getirilen değişiklik neticesi yaşanan süreçten kaynaklandığı, 2/3 şeklindeki karar nisabı sağlanana kadar tarafların sözleşmeyi tamamladıklarından söz edilemeyeceği, bu aşamaya kadar gerçekleştirilen faaliyetlerin kat maliklerini sözleşme yapmaya ikna etme çabası olarak yorumlanması gerektiği, bu durumun ise ticari hayatın akışına uygun olduğu belirtilmiştir. Ancak davacının her iki parselde de hissesi bulunan kat malikleriyle sözleşme yaptığı, 6306 sayılı Yasa’nın yürürlüğünden sonra parsellerden birindeki kat maliklerinin 2/3 çoğunluğunun davacıyla sözleşme yapılması hususunda karar aldıkları, davacıyla yapılan sözleşmelerin sözleşmeyi imza eden kat malikleri için bağlayıcı olduğu ve davalıların eylemlerinin davacıyla olan sözleşmelerin sona erdirilmesi amacına yöneldiği hususları hep bir arada gözetildiğinde mahkemenin, henüz geçerli şekilde kurulmuş bir sözleşme bulunmadığından davalıların eylemlerinin haksız rekabet teşkil etmeyeceği şeklindeki tespiti isabetli bulunmamıştır. Bunun yanında, mahkemece, somut olayda olduğu gibi daha uygun şartlarda sözleşme yapacağını belirterek kişileri sözleşmenin tarafını değiştirmeye davet etmenin haksız rekabet teşkil etmeyeceği sonucuna ulaşılmışsa da, davalılarının yukarıda belirtilen eylemlerinin sözleşmeyi ihlale ve sona erdirmeye yöneltme noktasında belli bir yoğunluğa ulaştığı, salt daha iyi şartlarda sözleşme yapacağını belirtmekten ibaret olmadığı, davalıların, davacı şirketi kötüleyen açıklamalarda bulunarak ve davacıyla olan sözleşmelerin feshi halinde doğabilecek tazminat sorumluluğunu da üstlenerek kat maliklerini sözleşmeyi sona erdirmeye yönelttikleri anlaşıldığından mahkemece varılan bu sonuç da isabetli bulunmamıştır. Bu itibarla, mahkemece, davalıların yukarıda belirtilen eylemlerinin TTK’nın 55/1-a-1 ve 1/1-b-1 maddesinde düzenlenen haksız rekabet fiillerini teşkil ettiği gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararının bozularak kaldırılması gerekmiştir.
Kararı, davalı TPMK vekili temyiz etmiştir.
Karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4-Kabule göre de, Mülga 818 sayılı BK’nın 49. maddesinde düzenlenen kişilik hakları, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgili olup kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık, yaşam ile nesep gibi, insanın insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimde incelenir. Somut olayda davacı şirket yönünden manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gözetilmeden bu talep yönünden dahi kısmen kabul kararı verilmesi doğru olmamıştır.