Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2020/**** K.
4- Keza FSEK 12. maddesinde “ Yayımlanmış olan bir eserin sahibi 11 inci maddeye göre belli olmadıkça, yayımlıyan ve o da belli değilse çoğaltan, eser sahibine ait hak ve salahiyetleri kendi namına kullanabilir. Bu salahiyetler, 11 inci maddenin 2 nci fıkrasındaki karine ile eser sahibinin belli olmadığı hallerde konferansı verene veya temsili icra ettirene aittir. Bu maddeye göre salahiyetli kimselerle asıl hak sahipleri arasındaki münasebetlere, aksi kararlaştırılmamışsa, adi vekalet hükümleri uygulanır” hükmü ile aynı Kanunun 11. maddesi “Yayımlanmış eser nüshalarında veya bir güzel sanat eserinin aslında, o eserin sahibi olarak adını veya bunun yerine tanınmış müstear adını kullanan kimse, aksi sabit oluncaya kadar o eserin sahibi sayılır. Umumi yerlerde veya radyo-televizyon aracılığı ile verilen konferans ve temsillerde, mutad şekilde eser sahibi olarak tanıtılan kimse o eserin sahibi sayılır, meğer ki, birinci fıkradaki karine yoluyla diğer bir kimse eser sahibi sayılsın” şeklindeki düzenlemeler hep birlikte değerlendirildiğinde, reklam filmlerinin niteliği itibariyle sahibinin adı belirtilmeyen eserler niteliğinde olup olmadığı, sahibinin adı belirtilmeyen eserler niteliğinde ise, bu defa eseri yayınlayan davacı …Ş. nin karineten eserden doğan mali hakları kullanma yetkisine sahip olup olmadığı değerlendirilmeksizin, ispat yüküne yanlış anlam verilerek davacı … yönünden davanın reddine karar verilmesi de doğru olmamıştır.