Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/**** E. - 2021/**** K.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Yargı Kararlarına Dayalı Yapay Zeka Destekli Hukuk Analizleri ve Dava Rehberleri
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
2- Dava, 19.12.2013 tarihli ilan ile basın yoluyla gerçekleştirildiği iddia edilen haksız rekabetin tespiti, meni ve tazminat istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince yazılı gerekçelerle davanın esastan reddine dair verilen karar, davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, 6102 sayılı TTK’nın 56. madde uyarınca işbu davanın yazı sahibi veya ilan veren aleyhine açılabileceği, davalıya husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş ise de; 19.03.2014 tarihli 42 nolu RTÜK kararından önce davalıya ait Sabah Gazetesi’nde yayınlanan 19.12.2013 tarihli ilk ilanda, ilan olduğu dahi açıkça belirtilmeksizin, kullanılan “ayıp” ibaresinin veriliş şekli ve metin içerisindeki (D-Smart’ın “Burası Türkiye, biz istediğimizi yaparız” zihniyetiyle kamuoyunu ve kurumları hiçe sayarak yaptığı büyük ayıba…) ibarelerinin olduğu gibi yayınlanması nedeniyle, davalı kuruluşun Ticari Reklam ve İlanlara İlişkin İlkeler ve Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 21/5. maddesinde ifade edilen hususlarda gereken dikkat ve özeni göstermediği ve bu sebeple kusurlu bulunduğu gözetildiğinde TTK’nın 58/2. madde hükmü uyarınca davalı yana da husumet düşeceğinin kabulü ile yargılamaya devam olunup varsa davacının zararı da tespit edildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, asıl davanın davacısı, birleşen davaların davalısı vekilinin tüm, asıl davanın davalısı, birleşen davaların davacısı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve HUMK’nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiç birisini ihtiva etmeyen diğer karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.
3-Davalı vekilinin, tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazlarının bozma sebep ve şekline göre şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
Her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilmelidir. Dava tarihi (05.03.2013) itibariyle tüketici şikayetlerini ve bu sorunlara bulunan çözümleri yayınlayan davalı şirketin, şikayetçi tarafından kaldırılmış olmasına rağmen, gerçekliği dahi belli olmayan şikayet özetinin site içeriğinden çıkarılmayarak, arama motorunda gözükmesi şeklindeki iddianın doğruluğu değerlendirilerek ve bu hususta gerektiğinde web arşivi konusunda uzman bir bilirkişi aracılığıyla bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken dava tarihinden sonra yapılan şikayetler esas alınarak yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.