Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/**** E. - 2020/**** K.

Dava, 6102 sayılı TTK’nın 732. (6762 sayılı TTK’nın 644.) maddesine dayalı sebepsiz zenginleşme davası olup işbu dava poliçenin zamanaşımına uğradığı veya müracaat hakkının yitirildiği anda yetkili hamil durumunda bulunan kişi ile müracaat hakkı nedeniyle poliçe bedelini ödemiş olan lehdar, ciranta veya avalist tarafından, keşideciye ve kabul etmiş muhataba karşı açılabilir (Prof. Dr. Ali Bozer- Prof. Dr. Celal Göle, Kıymetli Evrak Hukuku, Güncellenmiş ve Genişletilmiş Dokuzuncu Bası, Ankara- Temmuz 2020, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü). Bu davanın açılabilmesi için bonodan doğan talep hakkının sona ermesi, hamilin zarara uğraması ve bonoyu düzenleyenin hamilin zararına zenginleşmesi gerekir. 6102 sayılı TTK’nın 732. (6762 sayılı TTK’nın 644.) maddesinde zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş olsa bile, bunların poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalacakları düzenlenmiştir. Hamil, zamanaşımının gerçekleştiği anda maddi hukuk açısından hak sahibi bulunan kimsedir. Bono ciro edilmedikçe bono lehdarı hamil olarak kalmaya devam edeceğinden lehdar/hamil olan davacının keşideci ile arasında temel ilişki bulunsa dahi sebepsiz zenginleşme davası açabileceğinin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi yerinde olmamış, kararın davacı yararına bozulmasını gerektirmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2020/**** K.

yüklemenin 15.12.2011 tarihinde yapıldığını iddia ettiği, davacı vekilinin 09.09.2014 tarihli delil listesi ekinde sunmuş olduğu gümrük komisyoncusu MSC Acentası yetkilisiyle davacı şirket ihracat sorumlusu arasında geçen yazışmada, emtianın taşındığı Darwin isimli gemi için, ardiyesiz ilk giriş tarihinin 16.12.2011, son evrak teslim tarihinin 19.12.2011, Yılport limanına geliş tarihinin 21.12.2011 kalkış tarihinin 22.12.2011 tarihi olarak beyan edildiği, yine davacı tarafından sunulan Meryem Kaya isimli ihracat operasyon müdürünün e-postasında malın gümrüğe giriş tarihinin 15.12.2011, konteynırın gemiye yükleniş tarihinin 21-22.12.2011, geminin kalkış tarihinin 24.12.2011, faktoring firmasının limit iptal tarihinin 19.12.2011 tarihli olduğunu beyan ettiği, konişmentoda da yükleme tarihinin 24.12.2011 tarihi olarak kaydedildiği, Gümrük Bakanlığı’nın mahkemeye gönderdiği yazı cevabında da yükleme işleminin 24.12.2011 tarihinde yapıldığı bildirildiğinden davacının yüklemenin 15.12.2011 tarihinde yapıldığına yönelik iddiasını ispatlayamadığı, limit iptalinin ithalat faktörü Eurofactor – AG tarafından ithalatçının finansallarının kötüleşmesi nedeniyle yapıldığının beyan edildiği, bilirkişi heyeti tarafından iptal bildiriminde gösterilen sebebin haklı olduğunun tespit edildiği, ayrıca ihracat faktörü olan davalı şirketin, ithalat faktörünün iptal bildirimini derhal ihracatçı davacı şirkete bildirmekle yükümlü olduğu, davada taraf olmayan ithalat faktörünün bildiriminin haklı olup olmadığının bu davada tartışılamayacağı, davalının davranış ve eylemlerinin güven sorumluluğuna aykırı olduğu iddiasının, TTK’nın 18. maddesinde her tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gerektiği düzenlendiği, basiretli bir tacir olarak davacının, davalı tarafın limit arayışı içinde olduklarını beyan etmesi nedeniyle farklı beklentiye girdiğini ileri sürmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2020/**** K.

Davacı banka asıl alacak kaleminin 1.387.555,63 TL olduğunu iddia etmiş ise de gerek ilk derece gerekse istinaf aşamasında alınan bilirkişi raporlarından tespit edilen asıl alacak kalemi ile arada önemli farklar bulunduğu gözetilerek davacının her iki rapora ilişkin itirazları da gözönünde bulundurularak mahallinde banka kayıtları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle davacının itirazlarını karşılayacak ve denetime elverişli olacak şekilde bilirkişi raporu alınarak varılacak uygun sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/**** E. - 2020/**** K.

Dosya kapsamında bulunan hava taşıma senedi incelendiğinde, “Declared Value Carrıage: NVD”, “Declared Value for Customs: $512.114,82” ifadelerinin yer aldığı, buna göre, hava taşıma senedinde kargonun beyan edilen değerinde herhangi bir değer bulunmasa da gümrük değeri olarak 512.114,82 USD gösterilmiş olduğu, ayrıca emtia bilgilerini gösteren 5. numaralı bölümde “These commodities are Authorized by the U.S. Goverment for the Export to Turkey for use by the Turkısh Military” ifadelerinin yeraldığı, tercümesi dikkate alındığında, malların Türk Ordusu’nun kullanımına sunulmak amacıyla ABD hükümetinin onayı ile Türkiye’ye ihraç olunan mallar olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu hava taşıma senedinin davalı taşıyıcı Türk Hava Yolları tarafından düzenlenmiş olduğu, yukarıda ifade edilen yazılı İngilizce ibarelerin de davadışı gönderen tarafından yapılmış özel fayda beyanı niteliğinde olduğu, değer veya fayda bildiriminin belli bir şekle bağlı olmadığı değerlendirildiğinde, davalının kaybolan emtia için gerçek zarardan sorumlu olması gerekirken yazılı gerekçelerle sınırlı sorumluluğuna hükmedilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar veren Bölge Adliye Mahkemesi doğru görülmemiş, kararının bozulması gerekmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/**** E. - 2020/**** K.

3- Bozma sebep ve şekline göre, davacı – karşı davalı Reina Shipping CO. vekili ve karşı dava ile birleşen davada davalı Armador Gemi İşletmeciliği Tic. Ltd. Şti. vekillerinin zarara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.