Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/**** E. - 2020/**** K.

2.Ayrıca, taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesinde iş akdinin sona ermesinden sonrası için rekabet yasağının düzenlenmiş olması nedeniyle, iş akdinin sona erdiği 17.09.2014 tarihi itibariyle uyuşmazlıkta 6098 sayılı TBK’nin 445. maddesi tatbik edilecektir. TBK’nin 445/1 fıkrasında rekabet yasağı kaydı içeren sözleşmelerde yer, zaman ve işin türü bakımından sınırlama öngörüldüğü gibi, aynı maddenin ikinci fıkrasında da mahkemece aşırı nitelikteki rekabet yasağı hükümlerinin kapsamı veya süresi bakımından sınırlandırılabileceği düzenlenmiştir. Bu durumda, mahkemece taraflar arasındaki rekabet yasağına ilişkin sözleşme hükmünün TBK’nin 445/2. maddesi çerçevesinde değerlendirilip, tartışılarak bir sonuca gidilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/**** E. - 2020/**** K.

Dava, rekabet yasağı sözleşmesine aykırılıktan kaynaklanan cezai şart istemine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasında akdedilen hizmet sözleşmesinde yer alan rekabet etmeme yasağına ilişkin hükmün sadece işçi aleyhine cezai şart öngördüğü, bu nedenle 6098 sayılı TBK’nın 420.maddesi uyarınca geçersiz olduğu gerekçesiyle, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karar kaldırılıp, esas hakkında yeniden hüküm tesis edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak Dairemizin 11.02.2019 gün, 2017/3977 Esas-2019/990 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, hizmet sözleşmesi içerisinde rekabet etmeme yasağına dair hüküm bulunduğu hallerde, sözleşmenin, hem hizmet ilişkisinin devamı sürecinde geçerli olan bir hizmet sözleşmesini, hem de hizmet sözleşmesi sona erdirdikten sonra da yükümlülükler öngören bir rekabet etmeme sözleşmesini ihtiva ettiğinin kabulü gerekir. Bu durumda, hizmet sözleşmelerinde sadece işçi aleyhine konulan cezai şart hükümlerin geçersiz olduğunu hüküm altına alan TBK’nın 420.maddesinin taraflar arasında akdedilen rekabet etmeme sözleşmesine uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Kaldı ki, taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinde rekabet yasağına ilişkin bir düzenlmeye yer verilmemiş olup, bu hususta 09.09.2013 tarihinde ayrı bir sözleşme imzalanmıştır. Belirtilen nedenlerle mahkemenin anılan gerekçesi doğru bulunmamış, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak kaldırılması gerekmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.

2- Mahkemece dava kısmen kabul edildiğine göre, red olunan dava değeri üzerinden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi ve davalı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinden red oranına göre davacının sorumlu tutulmaması doğru görülmemiş, kararın mümeyyiz davalı yararına bozulması gerekmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.

Taraflar arasındaki sözleşme tarihi 03.09.2003 olup yukarıda bahsedilen Rekabet Kurulunun 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği gereğince sözleşmenin 5 yıl geçerli olduğu kabul edileceğinden sözleşme bitim tarihi 03.09.2008′ tir. Davalı taraf sözleşmeyi 5 yıldan önce 22.10.2007 tarihinde feshetmiştir. Davalının fesih ihtarında gösterdiği diğer fesih sebepleri ise taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin tekrarı niteliğinde olup davalı tarafından belirtilen başkaca somut bir fesih sebebi yoktur. Bu nedenle davalının feshi, haksız fesih olup sözleşmenin 5 yıllık sürenin dolmasından önce feshedilmesinden dolayı davacının son bir yıla ilişkin cezai şart talebinde bulunabileceği hususu gözetilmeksizin mahkemece yazılı şekilde cezai şart isteminin reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.