Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.

Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı … vekili ve asıl davada ihbar olunan-birleşen davada davalı …vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.

2- Davacı vekilinin asıl davaya yönelik yaptığı temyiz isteminin incelenmesinde, asıl dava menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Davaya konu bonoda davacı keşideci, davalı Kaya … Ltd. Şti. lehtardır. Davalı Kaya … Ltd.Şti. temsilcisi …CBS 2013/253 sayılı soruşturma dosyasında 27.06.2013 tarihli beyanında “…biz Universal marka traktör satışı yaptık. Bu satış bedeli için bankadan borçluları …, … ve … olan miktarı 35.000 TL kredi sözleşmesine firmanın kaşesini bastığımızdan dolayı ve bunun da kefalet anlamına gelmesinden dolayı borca kefil olduk. O dönemde 28.10.2008 tanzim tarihli 28.10.2009 vade tarihli 35.000 TL tutarında olan ödeyecek kısmında …, … ve …’nın alacaklı kısmında ise Kaya Tarım Mak Ltd. Şti yazan bono senedini banka kredi sözleşmesine kefalet karşılığında aldık..” şeklinde, yine aynı soruşturma dosyasında davalı şirket ortağı Ahmet Kaya 06.05.2013 tarihli beyanında “… aldığımız 35.000 TL’lik senet traktörün ana borcudur. Kula Akbank şubesindeki kredi ödenmezse teminat için alınmıştır. Bu borcu da biz ödediğimiz için senedi … icraya koyduk…” şeklinde beyanda bulunmuş olup davalı lehtar söz konusu bononun taraflar arasında traktör alım satım sözleşmesi ve dava dışı bankadan kullanılan kredi borcunun karşılığı teminat olarak alındığını kabul etmiştir. Teminat bonosunun tahsile konulabilmesi için teminat fonksiyonunun devam edip etmediğinin tespiti gerekir. Davalı Kaya … Ltd. Şti., davacı …’in bankadan kullandığı kredi nedeniyle bankaya yapmış olduğu ödemenin tahsilini talep edebilir. Mahkemece dava dosyası bilirkişiye verilerek, öncelikle davalı şirketin bankaya yapmış olduğu ödeme miktarının tespit edilmesi, daha sonra bu ödeme nedeniyle ilamsız takip yapılan icra dosyasındaki alacak miktarından ödeme miktarının düşülmesi, şayet bu miktar düşüldükten sonra davacının bakiye alacağı kalmış ise ancak bu miktar üzerinden teminata konu bono nedeniyle takip yapılabileceği gözetilerek, davacının yapmış olduğu ödemeler ödeme tarihleri itibariyle tespit edilerek davalının ödeme tarihine kadar ulaşmış faiz ve ferilerinden ödeme miktarının mahsubu neticesinde davacının alacağının olup olmadığının tespitine göre bir karar verilmesi gerekir.