Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/**** E. - 2021/**** K.

Dava, dava dışı nakliyat sigortacısı Başak Sigorta A.Ş.’ye tazminat ödeyen davacı taşıyanın, emtianın hasar görmesine emtiayı tahliye eden davalının sebebiyet verdiği iddiasına dayalı rücuen tazminat istemine ilişkin olup, kesinleşen İstanbul Denizcilik İhtisas Mahkemesinin 2005/458 Esas- 2008/388 Karar sayılı ilamında işbu davanın davacısı taşıma akti nedeniyle ve taşıyan sıfatı ile sigortacıya karşı sorumlu tutulmuştur. Mahkemece, emtianın gemiden tahliyesinin davalı tarafından yapıldığı, hasarın taşıyanın ifa yardımcısı olan davalının kusurlu eylemi ile meydana geldiği kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmişse de davalı şirket, emtianın hasar görmesinde davacının kusurlu olduğunu savunmuş, mahkemece hasara hangi tarafın ve ne oranda kusurunun sebebiyet verdiği hususunda bilirkişi raporu alınmamıştır. İşbu davanın tarafları arasında görülen İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/289 Esas sayılı dosyasında davacı taşıyan, aynı olay sebebiyle sigorta şirketine ödediğinden başka emtia sahibine ödemek zorunda kaldığı tutarın da davalıdan tahsilini istemiş, mahkemece alınan iki ayrı bilirkişi raporunda taraflar eşit kusurlu kabul edilmiştir. Bu bakımdan İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/289 Esas sayılı dosyası da değerlendirilerek davacının sapanlama kusurunun bulunup bulunmadığı, hasarın meydana gelmesinde davacıya bir kusur izafe edilip edilemeyeceği hususunda gerekirse bilirkişi raporu alınıp ulaşılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış; davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 13.06.2019 tarihli 2018/2169 Esas- 2019/4404 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, hükmün açıklanan gerekçe ile davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.

Bu itibarla mahkemece, davacının sigorta ilişkisi dışında alacağın temliki hükümlerine göre de talep hakkı bulunduğu kabul edilerek, davalının tazminat yükümlülüğünün iddia, savunma ve davalının kendi akidi ile yaptığı Özel Güvenlik Hizmetleri Sözleşme hükümleri de incelenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, hatalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/**** E. - 2021/**** K.

Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Türker Gemi Yapım A.Ş tarafından temyiz yoluna başvurulmuş, Dairemizin 29.06.2018 tarih ve 2016/9746 E- 2018/4955 K sayılı bozma ilamının (1) nolu bendinde mümeyyiz davalının tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmiş ise de; davacı ile davalı Allianz Sigorta A.Ş. (Birleşmeden önce Yapı Kredi Sigorta A.Ş.) arasında kapalı koasürans protokolü bulunmakta olup, bu protokol uyarınca davacının davalı Allianz Sigorta A.Ş.’ye karşı sözleşmelerin nispiliği ilkesi çerçevesinde dava açma hakkı olduğu kabul edilebilir ise de; davacının davalı Türker Gemi Yapım San. ve Tic. A.Ş. ile aralarında bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı gibi, davacının (koasürörün) sigortacı sıfatı da bulunmadığından sigortalıya halef olarak da bu davayı açamayacağı hususu değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekmekte olup, davalı Türker Gemi Yapım San. ve Tic. A.Ş. vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 29.06.2018 tarih ve 2016/9746 E- 2018/4955 K sayılı bozma ilamının (1) nolu bendin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, davalı Türker Gemi Yapım San. ve Tic. A.Ş. hakkında verilen hükmün işbu gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir.