Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2020/**** K.

yüklemenin 15.12.2011 tarihinde yapıldığını iddia ettiği, davacı vekilinin 09.09.2014 tarihli delil listesi ekinde sunmuş olduğu gümrük komisyoncusu MSC Acentası yetkilisiyle davacı şirket ihracat sorumlusu arasında geçen yazışmada, emtianın taşındığı Darwin isimli gemi için, ardiyesiz ilk giriş tarihinin 16.12.2011, son evrak teslim tarihinin 19.12.2011, Yılport limanına geliş tarihinin 21.12.2011 kalkış tarihinin 22.12.2011 tarihi olarak beyan edildiği, yine davacı tarafından sunulan Meryem Kaya isimli ihracat operasyon müdürünün e-postasında malın gümrüğe giriş tarihinin 15.12.2011, konteynırın gemiye yükleniş tarihinin 21-22.12.2011, geminin kalkış tarihinin 24.12.2011, faktoring firmasının limit iptal tarihinin 19.12.2011 tarihli olduğunu beyan ettiği, konişmentoda da yükleme tarihinin 24.12.2011 tarihi olarak kaydedildiği, Gümrük Bakanlığı’nın mahkemeye gönderdiği yazı cevabında da yükleme işleminin 24.12.2011 tarihinde yapıldığı bildirildiğinden davacının yüklemenin 15.12.2011 tarihinde yapıldığına yönelik iddiasını ispatlayamadığı, limit iptalinin ithalat faktörü Eurofactor – AG tarafından ithalatçının finansallarının kötüleşmesi nedeniyle yapıldığının beyan edildiği, bilirkişi heyeti tarafından iptal bildiriminde gösterilen sebebin haklı olduğunun tespit edildiği, ayrıca ihracat faktörü olan davalı şirketin, ithalat faktörünün iptal bildirimini derhal ihracatçı davacı şirkete bildirmekle yükümlü olduğu, davada taraf olmayan ithalat faktörünün bildiriminin haklı olup olmadığının bu davada tartışılamayacağı, davalının davranış ve eylemlerinin güven sorumluluğuna aykırı olduğu iddiasının, TTK’nın 18. maddesinde her tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gerektiği düzenlendiği, basiretli bir tacir olarak davacının, davalı tarafın limit arayışı içinde olduklarını beyan etmesi nedeniyle farklı beklentiye girdiğini ileri sürmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/**** E. - 2020/**** K.

Mahkemece birleşen dava yönünden Yargıtay bozma kararına kısmen uyularak (ve doğal olarak kısmen direnilerek) birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, Dairenin bozma kararı usul ve yasaya uygun olup yerel mahkemenin direnme kararı yerinde olmadığından 6763 sayılı Kanun’un 43. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK’nın 373/5. maddesi uyarınca birleşen davadaki taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na gönderilmesine karar verilmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2020/**** K.

Davacı banka asıl alacak kaleminin 1.387.555,63 TL olduğunu iddia etmiş ise de gerek ilk derece gerekse istinaf aşamasında alınan bilirkişi raporlarından tespit edilen asıl alacak kalemi ile arada önemli farklar bulunduğu gözetilerek davacının her iki rapora ilişkin itirazları da gözönünde bulundurularak mahallinde banka kayıtları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle davacının itirazlarını karşılayacak ve denetime elverişli olacak şekilde bilirkişi raporu alınarak varılacak uygun sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2020/**** K.

3-Mahkemece 24.04.1989 tarihinde yapılan havale için 04.05.1989 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmişse de, dosya içerisinde davalı …’nin temerrüdüne dair belgeye rastlanmadığı gibi, mahkemenin karar gerekçesinde de temerrüde ilişkin değerlendirmede bulunmadığından hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.