Husumet, dava konusu subjektif hak ile taraflar arasındaki ilişkidir. Dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilen kişiler, şeklen o davanın tarafları olmakla birlikte mahkemenin bu taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatına sahip olmaları gerekir. Aksi halde dava konusu hakkın esasına ilişkin bir karar verilemeyeceğinden dava sıfat yokluğundan reddedilir. Bir subjektif hakkı dava etme yetkisi kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bu nedenle, o hakka ilişkin bir davada davacı olma sıfatı da o hakkın sahibine aittir (aktif husumet). Bir subjektif hak kendisinden davalı olarak istenebilecek olan kişi, o hakka uymakla yükümlü olan kişidir (pasif husumet). Bir subjektif hakkın sahibinin ve o hakka uymakla yükümlü olan kişinin kimler olduğu tamamen maddi hukuka göre belirlenir ve nitelik itibariyle husumet, davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vâkıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli bir itirazdır. Ayrıca 6102 sayılı TTK 1481 maddesi uyarınca sigortacının, sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı var olması durumunda bu hakkın, tazmin ettiği bedel tutarında sigortacıya ait olacağını düzenlemiştir. Davacı vekili her ne kadar İlk Derece Mahkemesi kararı sonrasında dosyaya sunmuş olsa da yukarıda da belirtildiği üzere taraf sıfatının davanın her aşamasında ileri sürülmesinin mümkün olduğu nazara alınarak dosyaya sunulan belgede yapılan inceleme sonucunda alıcı …for Com. Agencies Co. Ltd. Şirketi ile davacının sigortalısı taşıyıcı Gezairi Transport arasında düzenlenen 08.03.2013 tarihli alıcının zararlarının tazmin edildiğine dair bir ibraname düzenlendiği anlaşılmıştır. Bu durumda alıcı …for Com. Agencies Co. Ltd. Şirketi tarafından imzalanan ibraname ve dosya içerisindeki diğer belge ve deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak mahkemece davacının aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması geekmiştir.