Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/**** E. - 2020/**** K.

Mahkemece birleşen dava yönünden Yargıtay bozma kararına kısmen uyularak (ve doğal olarak kısmen direnilerek) birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, Dairenin bozma kararı usul ve yasaya uygun olup yerel mahkemenin direnme kararı yerinde olmadığından 6763 sayılı Kanun’un 43. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK’nın 373/5. maddesi uyarınca birleşen davadaki taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na gönderilmesine karar verilmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2020/**** K.

şirketin mahvına sebep olmayacağının tespit edildiği ve mahkeme kararının yerinde olduğu gerekçesiyle asıl davaya yönelik davalı vekilinin istinaf talebinin reddine, Birleşen dava bakımından; davacının intifa tesisi yükümlülüğünün protokolün 3.1.1 maddesi gereğince istasyon 1 ve istasyon 2 üzerindeki intifa ve ipotek hakkının davalı birleşen davacı ALPET’çe terkini işlemini müteakip doğacağı, bu madde ile ifa sırasının belirlendiği, davacının da 19.02.2010 tarihinde davalı tarafça intifa haklarının terkini üzerine yeni intifa haklarını tesis ettiği, yükümlülüğünü protokole uygun olarak yerine getirdiği, aynı gün işletme belgesi ve ruhsat için gerekli belgelerin teslim edildiği, davalı birleşen davacının taşınmaz üzerinde intifa hakkı sahibi olduğu, bu kaydın işletmenin fiilen davalı-birleşen davacı tasarrufunda bulunduğuna karine teşkil ettiği, aksinin ispatlanamadığı, kaldı ki davacı birleşen davalı ediminin de ihtirazi kayıtsız kabul edildiğinden 818 sayılı BK’nın 188/2. maddesi ve 6098 sayılı TBK’nın 179/2 maddesi gereğince de cezai şartın ifasını da talep edemeyeceği gerekçesiyle birleşen dava yönelik davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiş, hüküm asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2020/**** K.

Markaya konu ibarenin birden fazla sözcüğün bir arada yazılarak oluşturulması halinde ayırt edici unsur değerlendirmesi ve tüketicilerin markayı ne şekilde algılayacakları ayrıca belirlenmesi gerektiği gibi, Dairemiz’in 12.11.2019 tarih 2019/253 Esas 2019/7113 Karar sayılı kararında da belirtiği üzere karıştırma ihtimali değerlendirilirken markaların ilk kısımlarının son kısımlarına göre daha çok göze çarpacağı ve tüketicileri etkileyeceği gözden kaçırılmamalıdır. Bu kapsamda davaya konu başvuru markasında ibare “FİTİXİR” olmakla birlikte, tüketiciler bir bütün olarak anlamı olmayan bu ibareyi “FİT İXİR” şeklinde algılayacaklarından davalı başvuru markasındaki esaslı unsurlardan birinin de “FİT” ibaresi olduğu, bu ibareye eklenen “İXİR” ibaresinin başvuru markasına yeterli düzeyde ayırt edicilik katmadığı, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi uyarınca davalı başvuru markasının davacı markaları ile iltibas tehlikesine yol açacak derecede benzer olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla ilk derece mahkemesince taraf markalarındaki işaretlerin 556 sayılı KHK’nın 8/1-b anlamında benzer olduğu kabul edilerek markalar arasındaki aynı ve ilişkili mal ve hizmetler yönünden bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.