Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
Yargı Kararlarına Dayalı Yapay Zeka Destekli Hukuk Analizleri ve Dava Rehberleri
2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
Mahkemece dava konusu genel kurul toplantı gündeminin 7 nolu maddesinin de iptaline karar verilmiş ise de, 7. maddede davacının muhalefeti bulunmamaktadır. Ayrıca hükümde gündemin 15. maddesinin batıl olduğunun tespitine karar verilmiş olmasına rağmen, dava konusu genel kurulda alınan kararlar toplam 8 maddeden oluşmaktadır. Bu itibarla, mahkemece iptale karar verilen 7. madde ile yapılan esas sözleşme değişikliğinin batıl olup olmadığı incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hükümde 7. maddenin iptaline, gerekçeden anlaşıldığı üzere ana sözleşmenin 15. maddesi değişikliğinin ise batıl olduğunun tespitine karar verilmesi dahi doğru olmamış, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 10.06.2019 tarih, 2018/2657 E-2019/4212 K. sayılı onama ilamının kaldırılarak, kararın yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmasına karar verilmiştir.
Dava, davalı limited şirketin 05.05.2017 tarihli genel kurulunda alınan tek karar niteliğindeki sermaye artırımına ilişkin ortaklar kurulu kararının iptali istemine ilişkindir. Mahkemenin 13.09.2017 tarihli celsesinde verilen 1 nolu ara kararla iptali istenen genel kurul kararının yürütmesinin durdurulduğu, kararın tescil ve ilan edilmediği anlaşılmaktadır. Bu sebeple davanın konusuz kaldığından söz edilemeyeceğinden esasın incelenmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak mahkemece alınan bilirkişi raporlarında davalı şirketin sermaye ihtiyacının bulunduğu, bu nedenle de genel kurul kararının kanuna, ana sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırılık taşımadığı değerlendirilmişse de 11.06.2018 tarihli bilirkişi raporunda davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı, davalı şirket sermayesinin ortaklara borçlar hesabı gerçeği yansıtmadığından sermayenin bu hesaptan artırılmasının uygun olmadığı belirtilmiştir. Oysa şirketin ortaklara borçlar hesabından takas suretiyle sermaye artırımı kararı alabilmesi ve artırılan sermayenin ne miktarda ortağa borçlar hesabından karşılanacağının kararlaştırılması ancak gerçeğe uygun tutulan defter ve kayıtlar üzerinden mümkün olabilir. Esasen kararın metni ve sermaye artışının büyük oranda ortaklara borçlar hesabından karşılanıyor olması davacının dolaylı dahi olsa şirketteki % 33 oranındaki payına dayalı rüçhan hakkını kullanmasının önüne geçer niteliktedir. Söz konusu sermaye artırımının genel kurulda geçtiği biçimde karara alınması davacının payını küçültülmesi sonucunu doğuracağından ve eşit işlem ilkesine aykırı nitelik taşıdığından tek başına bu husus dahi genel kurul kararının istem doğrultusunda iptali için gerekli ve yeterlidir. Ayrıca dava konusu edilen 05.05.2017 tarihli sermaye artırımından ve işbu iptal davasının açılmasından sonra 13.07.2017 tarihinde de sermaye artırımı kararı alındığı gözetildiğinde dava konusu 05.05.2017 tarihli genel kurulda alınan sermaye artımı kararının afaki iyiniyet kurallarına aykırı olduğu nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken ilk derece mahkemesinin mevcut deliller ve bilirkişi raporuna farklı anlam yüklemek suretiyle davanın reddine dair verdiği karara karşı davacının bu yönlere ilişkin istinaf itirazlarının reddi yerinde görülmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre, davalı … yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.