Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/**** E. - 2020/**** K.

Somut olayda davacı, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmış olup davacı tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılması ve yemin teklifi sonucunda süre verilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış ve kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2020/**** K.

10- Somut olayda ise, mahkemece de doğru biçimde saptandığı gibi, davalı şirketin diğer ortaklarının el ve işbirliği içerisinde, davacı gerçek kişiyi şirket ortaklar kurulu toplantılarından haberdar etmemesi yanında, sanki toplantıya katılmış gibi müteaddit defalar imza taklidi yaparak onu toplantıya katılmış gibi göstermiş, Kanundaki emredici nisap hükümlerine aykırı olarak sermaye artırım kararı alıp, sonucundan davacıyı haberdar etmeksizin şirketteki %40 hisse oranını, neredeyse yok hükmünde olan %0,1 oranına düşürmüşlerdir. Söz konusu davranış, dürüstlük kuralına aykırıdır ve açık bir kötü niyet göstergesidir. Davalıya isnat edilen kötü niyet iddiası ise, kendisinin de tacir olduğu ve şirketin toplantı yapıp yapmadığını, sermaye artış kararı alıp almadığını araştırıp takip etmesi, hatta Ticaret Sicili Gazetelerini takip ederek durumu öğrenmesi gerektiğine ilişkindir. Şirket ortaklarının isnat edildiği gibi kanuni bir yükümlülükleri bulunmadığı gibi, dosyadaki bilgiler çerçevesinde davacı ortağın uzun yıllar yurt dışında bulunduğu, şirket kayıt ve defterlerinin incelenmesine izin verilmediği, hatta şirket karar defterinin mahkemeye dahi sunulmadığı dikkate alındığında davacıya bir kusur isnat etmenin de mümkün olmadığı, davacının 2011 yılından bu yana ortaklıktaki haklarını aramak için çeşitli davalar açtığı dikkate alındığında sessiz kaldığından da söz edilemeyeceği, mahkeme kararının son derece isabetli olduğu ve onanması gerektiği görüşünde olduğumuzdan, kararın bozulmasına ilişkin Dairemiz çoğunluğunun görüşüne katılmıyorum.