Dava, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men’i ve unvan terkini istemlerine ilişkin olup, Mahkemece davalının unvanında kılavuz sözcük olarak yer alan “KTS” ibaresinin davacının “KTS” ibareli markası ile iltibas oluşturacağından bahisle unvan terkini talebinin kabulüne, önceki kararın, “marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, menine” ilişkin kısmının bozma kapsamı dışında bırakıldığından bu talepler yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ancak Dairemizin yerleşik uygulamaları gözetildiğinde tescilli ticaret unvanının tescile uygun kullanılması markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil etmeyeceği gibi, markasal olarak kullanımın tescilli markaya tecavüz teşkil etmesi halinde bile 556 KHK m.62 hükmüne dayanılarak unvanın kılavuz sözcüğünün sicilden terkinine karar verilmesi mümkün değildir. Böyle bir durumda, tescilli ticaret unvan sahibinin, tabi olduğu yasal sınırlara çekilmesinin sağlanması suretiyle, bir diğer deyişle tecavüzün menine karar verilmesi ile uyuşmazlığın çözümü gerekli ve yeterlidir. Bu durumda mahkemece evvelce verilen kararın, davalının markasal kullanımlarının davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiğinden bahisle tecavüzün menine ilişkin kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması da nazara alınarak unvan terkini talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.