Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.

İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.

Bu halde mahkemece, bu yönde bir inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken “tadil sözleşmelerinde imza bulunup bulunmadığı” esasına dayalı münferiden sorumluluk tespiti yoluna gidilerek karar verilmesi doğru görülmediği gibi, denetim kurulu üyelerinin de davaya konu tadil sözleşmeleri bakımından görevde bulundukları süreler nazara alınarak dönemsel sorumluluklarının bulunup bulunmadığının ayrıca değerlendirilmesi gerekirken, hatalı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın temyiz eden davacı ile davalı … yararına bozulması gerekmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.

Dava, 6098 sayılı TBK’nın 138. maddesi gereğince açılmış uyarlama davasıdır. Bölge Adliye Mahkemesince, sözleşmenin yapılması sırasında öngörülmeyen ve öngörülmesi beklenemeyen olağan üstü bir durumun sonradan ortaya çıktığının ve işlem temelinin çökmüş olduğunun kabul edilemeyeceği, uyarlama koşulları bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulune ilişkin ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın reddine karar verilmiştir. Sözleşmenin imzalandığı sırada Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün yakın bir zamanda açılabileceği öngörülebilecek bir husus olmakla birlikte, köprü açıldıktan sonra idare tarafından bir kısım araçlara yeni köprüden geçme mecburiyeti getirileceğini, açılan yeni köprü ve otoyol fiyatlarının ne olacağı hususlarını davacının önceden bilmesi beklenemez. Bu nedenle ilke olarak dava konusu olayda sözleşmenin yapılması sırasında öngörülemeyen olağanüstü bir durumun sonradan ortaya çıktığının ve buna bağlı olarak TBK’nın 138. maddesinde öngörülen uyarlamanın ilk koşulunun gerçekleştiği kabul edilerek, uyarlamanın diğer koşullarının mevcut olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği halde, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.

Dava, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men’i ve unvan terkini istemlerine ilişkin olup, Mahkemece davalının unvanında kılavuz sözcük olarak yer alan “KTS” ibaresinin davacının “KTS” ibareli markası ile iltibas oluşturacağından bahisle unvan terkini talebinin kabulüne, önceki kararın, “marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, menine” ilişkin kısmının bozma kapsamı dışında bırakıldığından bu talepler yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ancak Dairemizin yerleşik uygulamaları gözetildiğinde tescilli ticaret unvanının tescile uygun kullanılması markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil etmeyeceği gibi, markasal olarak kullanımın tescilli markaya tecavüz teşkil etmesi halinde bile 556 KHK m.62 hükmüne dayanılarak unvanın kılavuz sözcüğünün sicilden terkinine karar verilmesi mümkün değildir. Böyle bir durumda, tescilli ticaret unvan sahibinin, tabi olduğu yasal sınırlara çekilmesinin sağlanması suretiyle, bir diğer deyişle tecavüzün menine karar verilmesi ile uyuşmazlığın çözümü gerekli ve yeterlidir. Bu durumda mahkemece evvelce verilen kararın, davalının markasal kullanımlarının davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiğinden bahisle tecavüzün menine ilişkin kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması da nazara alınarak unvan terkini talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.

Yerel Mahkemece yukarıda açıklanan yasa hükümlerine göre eksik peşin harcın ikmal edilmemesi nedeniyle 22.10.2014 tarihli oturumda HMK 150 maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına, yasal 3 aylık süre içerisinde eksik peşin harcın ikmal edilmemesi durumunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde 22.10.2014 tarihli oturumda doğrudan doğruya davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.