Karar Metni
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/63 E., 2022/87 K.
DAVA TARİHİ : 27.06.2008
KARAR : Davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine
Taraflar arasında meranın aidiyetinin tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiştir.
Mahkemesi kararı davacı ve davalı … Başkanlıkları vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu 118 ada 8 taşınmazın kadastro tespiti sırasında mera vasfıyla davalı köy adına tespit gördüğünü, dava konusu taşınmazda kadimden bu yana müvekkili köyün tasarrufta bulunduğunu belirterek, dava konusu taşınmazın davalı köy adına yapılan tespitinin iptali ile müvekkili köy adına tespit ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili 13.04.2021 tarihli dilekçesinde; dava konusu taşınmazların 118 ada 3 ve 8; 130 ada 13, 14 ve 15; 117 ada 70 ve 76 parsel sayılı taşınmazlar olduğunu beyan etmiştir.
3. Davacı vekili 09.05.2022 tarihli dilekçesinde; dava konusu taşınmazların 130 ada 13 ve 14 parsel sayılı taşınmazlar olduğunu ve bu taşınmazlar yönünden eksik harcı tamamlayacaklarını beyan etmiştir.
II. CEVAP
Davalı köy tüzel kişiliği temsilcisi; davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 08.09.2015 tarihli ve 2008/101 Esas, 2015/249 Karar sayılı kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 08.09.2015 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 24.01.2018 tarihli ve 2016/15525 Esas, 2018/614 Karar sayılı kararıyla 6360 sayılı Kanun uyarınca Narman Belediyesi usulüne uygun şekilde davacı sıfatı ile davaya dahil edilmeden ve tebligat yapılmadan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 118 ada 8, 130 ada 13, 118 ada 13, 117 ada 70, 117 ada 76, 130 ada 15 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine; 130 ada 14 parsel sayılı taşınmazın 1.602,32 dekarlık mera kullanım alanının davacıya bırakılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; eksik incelemeyle karar verildiğini, hayvan sayısına itirazlarının değerlendirilmediğini, dava konusu yerler müvekkiline ait olduğu halde kadastro tespitinin hatalı yapıldığını, davalarını ispatladıklarını, davalarının kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyan ederek ve re’sen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; tahsis kararlarının 5 yılda bir ihtiyaca göre yenilendiğini, meranın süresiz olarak davacı tarafa verilmesinin mera tahsis usulüne aykırı olduğunu, davalılara yeterli gelmeyen meraların davacıya tahsisinin hatalı olduğunu beyan ederek ve re’sen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, mera komisyonu tahsis kararının iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4342 sayılı Mera Kanunu’nun (4342 sayılı Kanun) 1, 3, 4, 6, 11, 12, 21 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Davacı, 26.06.2008 tarihinde kadim hakka dayanarak kadastro tespiti sırasında davalı adına sınırlandırılan mera parselinin tespitinin iptali ile davalı adına sınırlandırılması istemiyle eldeki davayı açmıştır. Yargılama sırasında hüküm altına alınan Erzurum ili, Pasinler ilçesi, … Mahallesi 130 ada 14 parsel sayılı taşınmazın Erzurum İli Mera Komisyonunun 15.03.2013 tarihli ve 11 sayılı kararı ve Valilik Makamının 19.03.2013 tarihli oluru ile Erzurum ili, Pasinler ilçesi, … köyüne tahsisine karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda; davanın, mera komisyonunun tahsis kararının iptali istemini de içerdiğinin kabulü gerekir.
2. 4342 sayılı Kanun’un 11 inci maddesi hükmü, “Komisyon; bölgenin ekonomik durumunu, iklim özelliklerini, toprak işleme esaslarını, arazi kullanma şekillerini ve kullanma kabiliyet sınıflarını dikkate alarak mevcut mera, yaylak ve kışlaklar ile bu amaçla kullanılabilecek diğer alanları, sulama ve geçit yerlerini tespit eder ve haritaları üzerinde belirler. Köy veya belediyenin münferiden veya müştereken yararlanacağı mera, yaylak ve kışlak ihtiyacının belirlenmesinde, bu alanların karakter ve otlatma kapasitesi, bitkisel ve hayvansal gelişme ve otlatılacak hayvan miktarı dikkate alınır. Hesaplamada, bir büyükbaş hayvan birimi için verilmesi gerekli olan mera, yaylak ve kışlak alanı üzerinden o yerlerdeki çiftçi ailelerinin otlatma hakkı bulunur” 12 inci madde hükmü ise; “Komisyon, 11 inci maddeye göre belirlenen ihtiyacı karşılayacak miktarda mera, yaylak ve kışlaklar ile bunlarla ilgili sulama ve geçit yeri olarak tespit edilen alanları halkın ortak olarak yararlanmaları amacıyla, o köy veya belediye tüzel kişiliğine tahsis eder ve tahsis kararı valiliğin onayına sunulur. Bu kararda tahsis edilen yerin niteliği, miktarı, sınırları, hayvan sulama ve geçit yerleri, tahsis amacı, otlatma kapasitesi, aile işletmelerinin büyükbaş hayvan birimi üzerinden otlatma hakkı ve otlatabilecekleri hayvan sayısı da belirtilir…” şeklindedir.
4342 sayılı Kanun’un tahsis için kabul ettiği kıstas o köy veya belediyenin mera, yaylak ve kışlaklara olan ihtiyacıdır. İhtiyaç unsurunun belirlemesi yapılırken gözetilmesi gereken ölçütlerin neler olduğu da özellikle Kanun’un 11 inci maddesinde sıralanmıştır. Öte yandan ihtiyaç tespiti yapılırken Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca belirlenen normların dikkate alınması da zorunludur.
Bütün bu açıklamalardan sonra Mahkemece, taraflardan bildirecekleri delilleri istenip toplanmalı, bu arada çekişme konusu meraya ait mera komisyonundan mevcut işlem dosyası aslı veya onaylı örneği eksiksiz getirtilmeli, konunun uzmanı olan ziraat mühendisleri ve hukukçu bilirkişiden oluşturulacak kurula komisyondan getirtilen mera, yaylak, kışlak, otlak, çayır tutanakları, tahsis için ihtiyaç tespit tutanağı, komisyon tahsis kararı raporu, çiftçi ve aile bildirim cetvelleri, geçim kaynağı tutanağı, hayvan varlığı cetveli, arazinin krokisi ve 1/5000 ölçekli haritası incelettirilmeli ve bu şekilde keşfe hazır olmaları sağlandıktan sonra yerinde keşif suretiyle inceleme yaptırılmalı, mera komisyonunun ihtiyaç tespitinde ve tahsiste 4342 sayılı Kanun’un 11 inci maddesindeki kıstaslara göre hata yapıp yapmadığı, hata varsa bunun nedenleri ve hangi kıstaslardan kaynaklandığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak bilirkişilerce saptanmalı, hata yapıldığı ve çekişme konusu meraya kısmen ya da tamamen davalının ihtiyacı olmadığı belirlenirse aynı yöntemle bu kez çekişmeli meraya davacının ihtiyacı olup olmadığı tespit ettirilmeli, bu yön yasadaki yönteme uygun şekilde kanıtlanırsa yararlanma hakkı tamamen veya kısmen ya da müştereken davacı köye bırakılmalı, aksi halde dava reddedilmelidir.
3. Somut olayda; mera komisyonun ihtiyaç tesbitinin denetlendiği usulüne uygun bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır. Bu nedenle, mahallinde uzman bilirkişler eşliğinde yeniden keşif yapılmalı, bir büyükbaş hayvan birimi için verilmesi gerekli olan mera, … ve kışlak alanı üzerinde o yerde bulunan çiftci ailelerinin yararlanma hakkı bulunduğundan, tahsis kararının tarihi esas alınarak bu alanların karakter ve otlatma kapasitesi, bitkisel ve hayvansal gelişme ve otlatılacak hayvan miktarının belirlenmeli, her iki köye tahsis edilen mera miktarları ile ihtiyaç durumları tesbit edilmeli, bu tesbit sonucu komisyon kararının yerinde olup olmadığı açıklığa kavuşturularak yukarıda açıklanan ilkeler gözetilerek bir sonuca gidilmelidir.
Mahkemece, 4342 sayılı Kanun’un öngördüğü ve yukarıda açıklanan şekilde yönteme uygun inceleme ve araştırma yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...