MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2018 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.06.2020
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/09/2013 gün ve 2006/261 – 2013/232 sayılı kararı onayan Daire’nin 20/03/2018 gün ve 2016/9199 – 2018/2127 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, Konya’da merkezi bulunan davalı …Ş. (yeni unvanı Mobella Holding A.Ş.) hakkında … müfettişlerince yapılan inceleme sonucu şirketin sermayesinin 2/3’ünün zayi olduğunu, şirketin organsız kaldığının tespit edildiğini ileri sürerek davalı şirketin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Davalı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, 6762 sayılı TTK’nın 434. maddesi uyarınca, anonim şirketin münfesih olduğunun tespiti istemine ilişkin olup aynı maddenin 3. fıkrasında, şirket sermayesinin TTK’nın 324 üncü maddesi gereğince üçte ikisinin ziyaı halinde şirketin münfesih olacağı düzenlenmiştir. Aynı Yasanın 324/2. maddesi gereği, şirket esas sermayesinin üçte ikisi karşılıksız kaldığı takdirde, umumi heyet bu sermayenin tamamlanmasına veya kalan üçte bir sermaye ile iktifaya karar vermediği takdirde şirket feshedilmiş sayılır. Dairemizin yerleşik kararları uyarınca bu davayı şirket pay sahipleri, şirket alacaklıları ve menfaati olan herkes açabilir.
Mahkemece, şirket esas sermayesinin üçte ikisinin zayi olup olmadığı yönünde bilirkişi raporu alınmışsa da hükme esas alınan bu raporda, davalı şirketin kaydi esas sermayesinin 2/3’ünün kaybolmadığı, 25 milyon TL olarak gösterilen esas sermayenin gerçeği yansıtmadığının ve fiili duruma uygun olmadığının düşünüldüğü, şirket ve
iştiraklerine ait araçların kayıp olduğu, taşınmazlar üzerinde çok sayıda ve yüksek tutarda haciz şerhlerinin bulunduğu, iştiraklerin ve bağlı ortaklıkların faal olduğu, tasfiye aşamasında bulundukları, dolayısıyla şirketin sermayesinin 2/3’ünün kaybedildiğinin düşünüldüğü ifade edilmiştir. Ancak, şirketin münfesih olduğunun tespitine karar verilebilmesi için TTK’nın 324/2. maddesi gereği esas sermayenin üçte ikisinin zayi olduğunun kesin olarak belirlenmesi gerekmekte olup mahkemece hükme esas alınan rapor bu yönden yetersiz bulunduğundan 6762 sayılı TTK’nın 324/2. maddesinde gösterilen şartların gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti yönünde denetime elverişli bir rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, davalı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme istemi yerinde görülmekle Dairemizin 20.03.2018 tarihli, 2016/9199 Esas- 2018/2127 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, mahkemece verilen kararın açıklanan nedenlerle davalı yararına bozulması gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...