MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2019 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.01.2020
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada …3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 17/10/2017 tarih ve 2016/115 E.- 2017/455 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair …Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 24/01/2019 tarih ve 2018/687 E.- 2019/90 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının 2014/88833 numaralı “ÖZÜNDE” ibaresili marka tescil başvurusuna müvekkili şirketin “ÖZDE” ibareli tescilli markasına ve benzerlik ile tanınmışlık hukuki nedenine dayalı itirazının TPMK YİDK tarafından reddedildiğini, oysa davalı marka başvurusu ile müvekkilinin markalarının anlamsal olarak aynı olduğunu, işitsel ve görsel açıdan da benzerlik bulunduğunu, müvekkilinin ÖZDE markasını Türkiye çapında 29. ve 30. sınıflarda uzun yıllardır kullandığını ve markayı ilgili sektörde tanınmış marka haline getirdiğini, müvekkilinin markasına iltibas düzeyinde benzer markayı üstelik de aynı ve benzer ürün ve hizmetler üzerinde tescil ettirmek üzere başvurmasının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek 2016-M-515 sayılı YİDK kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … vekili, müvekkilinin markasıyla süt ve süt ürünleri sektöründe üretim yaptığını, taraf markaları arasında iltibas yaratacak şekilde anlamsal, görsel, işitsel olarak benzerlik ve halk tarafından karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, davacının tanınmışlık iddiasının haklı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; dava konusu başvurusu kapsamında 29, 35. sınıftaki mal ve hizmetler bulunurken itiraza mesnet markaların 29, 30, 31.sınıflardaki mal ve hizmetleri kapsadığı, bir başka değişle mal/hizmetlerin aynı veya aynı tür veya benzer olduğu, başvuru standart karekterle yazılmış “ÖZÜNDE” ibaresinden oluşurken, itiraza dayanak markanın/markaların ise, standart karekterle yazılmış “ÖZDE” ibareli olduğu, taraf markalarının işitsel olarak benzer bulunduğu, taraf markalarının ana unsuru ayniyet dercesinde benzer ibare olduğu için taraf markaları arasında görsel olarak da benzerlik bulunduğu, karşılaştırma konusu
mal veya hizmetlerin aynı/aynı türden olmasının, düşük düzeyli de olsa bir benzerliğin varlığı karşısında iltibası artıran bir unsur olarak değerlendirileceği, davaya konu markalar arasında karıştırma olasılığının yüksek olduğu, davalı başvurusu ile davacı markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma tehlikesinin bulunduğu, davacının 556 sayılı KHK’nın 8/3 maddesi kapsamında eskiye dayalı kullanım nedeniyle üstün ve öncelikli hakkının olmadığı, davalının marka başvurusunun kötü niyetli yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, TPMK YİDK’nun 2016-M-515 sayılı kararının iptaline, 2014/88833 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiş, karara karşı davalı … ve TPMK vekilleri istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; taraf markalarındaki ibareler arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca benzerlik olduğunun tespitinin isabetli olduğu ancak emtia ve hizmet sınıflarındaki benzerlik incelemesi yapılırken mahkemece ikinci bilirkişi raporu hükme esas alınmış ise de, davacının 29, 30 ve 31. Sınıfta tescilli markasının davalının 35. Sınıfın 6. alt sınıfında yer alan tüm mal ve hizmetler için yaptığı başvurusuna engel olamayacağı, bu nedenle bu raporun hükme esas alınmasının yerinde bulunmadığı, esasen 3. bilirkişi raporunda mal ve hizmet sınıfları yönünden varılan sonucun doğru olduğu, bu nedenle de mahkemece 2. bilirkişi raporuna göre verilen kararın doğru olmadığı gerekçesiyle davalı TPMK vekili ile davalı … vekilinin istinaf itirazlarının bu yönden kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile TPMK YİDK’nın 2016-M-515 sayılı kararının, 29. Sınıftaki, “Et, balık, kümes vc av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri.”, “Kuru bakliyat.”, “Hazır çorbalar, bulyonlar.”, “Zeytin, zeytin ezmeleri.”, “Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil).”, “Yenilebilir bitkisel yağlar.”, “Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar.”, “Kuru yemişler.”, “Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin.”, “Yumurtalar, yumurta tozları.”, “Patates cipsleri.”; 35. Sınıftaki, “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri.”, “Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlanndaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri.”, “İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri.”, “Ticari ve sınai ürünler için eksperlik hizmetleri.”, “Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri.”, “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için; plastik malzemelerin işlenmesi, kuyumculuk eşyaları (taklitleri dahil), altınlar, mücevherler, kıymetli taşlar ve bunlardan mamul takılar, kol düğmeleri, kravat iğneleri ve heykeller, biblolar, saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları, saat kordonları dahil), et. balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri, kuru bakliyat, hazır çorbalar, bulyonlar, zeytin, zeytin ezmeleri, süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil), yenilebilir bitkisel yağlar, kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş,pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar, kuru yemişler, fındık ve fıstık ezmeleri, tahin, yumurtalar, yumurta tozları, patates cipsleri, kahve, kakao, kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler, makarnalar, mantılar, erişteler, pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar, bal, arı sütü, propolis, yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar, mayalar, kabartma tozları, her türlü un, irmikler, nişastalar, toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri, çaylar, buzlu çaylar, şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakefler, gofretler, sakızlar, dondurmalar, yenilebilir buzlar, tuz, hububat (tahıl) ve mamulleri, pekmez, tarım ürünleri, bahçecilik ürünleri ve tohumlar, ormancılık ürünleri, canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil), canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar, hayvan-yemleri, malt (insan tüketimi için olmayan)” yönünden iptaline, bu emtia sınıfları yönünden davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, marka başvurusuna itirazın reddine dair TPMK YİDK kararının iptali ve markanın hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davacıya ait ”ÖZDE” esas unsurlu markası ile davalı …’a ait ”ÖZÜNDE” ibareli marka başvuruları arasında benzerliğin bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, Bölge Adliye Mahkemesince, markaların 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerliği konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, davanın kabulüne karar verilen bir kısım emtia ve hizmet sınıfları yönünden benzerliğin oluşmadığı gerekçesiyle davanın esası hakkında yeniden karar verilmiştir.
Markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b. maddesi uyarınca karıştırılma ihtimalinin varlığı değerlendirilirken, markaların birbirlerine olan görsel, sescil ve kavramsal benzerlikleri yanında, markaya konu unsurların ayırt edicilik gücü de dikkate alınmalıdır. Günlük lisanda sıkça kullanılan ve birbirlerinden nispi de olsa anlamsal farklılıkları bulunan sözcüklerin koruma düzeyinin düşük tutulması gerekir.
Somut olayda, davacıya ait ”ÖZDE” esas unsurlu markalar ile davalı …’a ait ”ÖZÜNDE” ibareli marka başvuruları arasında, davaya konu markaların kökünü oluşturan ”öz” kelimesinin ayırt ediciliği zayıf bir ibare olması ve ibareler arasında kavramsal farklılık bulunması nedeniyle 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonucu davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...