MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2024 / ****
Karar No 2025 / ****
Karar Tarihi **.04.2025
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ :İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin %10 hissedarı olduğunu, 09.12.2019 tarihinde yapılan ortaklar kurulu toplantısında şirketin mevcut olan 300.000,00 TL sermayesini 600.000,00 TL’ye yükseltildiğini, sermaye arttırım kararına iştirak için gerekli 30.000,00 TL’nin, davalı şirketten 2018 yılının Eylül ayından itibaren adına ödenmesi gereken aylık kâr payı, maaş veya huzur hakkı bedellerinin mahsup edilmesi gerektiğini ileri sürerek şirket sermaye arttırımında iştirakinin sağlanabilmesini ve el konulan alacaklarının verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 2004 yılı itibariyle Antalya’ya yerleştiğini, haberdar edilmesine rağmen genel kurullara katılmadığını, şirketin gidişatına ilişkin hususları takip etmediğini, buna karşılık kendisine 01.09.2016 tarihinden 01.09.2018 tarihine kadar sehven maaş adı altında ödemeler yapıldığını, maaşın, şirkette bir fiil mesai yapan ortaklara ödenirken sehven kendisine de yapıldığını, davacı tarafa en son 01.09.2018 tarihinde kâr payı dağıtıldığını, ancak o tarihten bu yana şirkette kâr payı dağıtımı söz konusu olmadığından davacı tarafa da herhangi bir ödeme yapılmadığını, ayrıca hiçbir ortağa huzur hakkı ödenmediğinden davacının bu konudaki taleplerinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının 36.900,00 TL ödenmeyen alacağının tespit edildiği, ancak Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 19.03.2009 tarihli ve 2007/8554 E., 2009/3246 K. sayılı ilamı doğrultusunda davacının alacağı olduğu anlaşılmış ise de sermaye koyma borcu bulunan ortakların borçlarını iflas dışında dahi şirketten olan alacakları ile takas edemeyecekleri gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafça istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 583/5. hükmü uyarınca esas sermaye payının bedeli şirket sözleşmesinde öngörüldüğü şekilde, nakit veya ayın olarak veya bir alacağın takası yoluyla yahut sermaye artırımında olduğu gibi, serbestçe kullanılabilecek özkaynakların esas sermayeye dönüştürülmesi yoluyla ödeneceği, bu çerçevede sermaye arttırımına katılmak isteyen pay sahibinin, rüçhan hakkının kullanımı esas sermaye yahut genel kurul kararı ile kısıtlanmadıkça, arttırılan pay bedelini muaccel olmak kaydıyla, şirketten olan alacağından takas ederek ödemesine yasal bir engel bulunmadığı, davacının davalı şirketten rüçhan hakkını kullandığı tarih itibariyle arttırılan sermaye borcunu karşılayacak tutarda ve muaccel alacağı bulunduğu, bu alacağını arttırılan sermaye borcundan takas ettiği, rüçhan hakkının on beş günlük süre içerisinde kullanıldığı da nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, 2009 tarihli ve somut olay ile ilgisi bulunmayan Yargıtay ilamına atıfla ve anılan Kanunun 583/5 hükmü nazara alınmaksızın davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, davanın kabulü ile davacının 09.12.2019 tarihli sermaye arttırımı kararı ile doğan rüçhan hakkını kullanarak esas sermaye arttırımına payı oranında katıldığının, arttırılan 30.000,00 TL sermaye borcunun, davalı şirketten olan 36.900,00 TL alacağından takası sonucu, davacının 600.000,00 TL esas sermayesi bulunan davalı şirkete, 60.000,00 TL esas sermaye payı ile ortak olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davacının ortağı olduğu davalı şirketten olan alacağının tespiti ile bu alacağın sermaye arttırım kararı ile doğan rüçhan hakkının kullanımı karşılığı arttırılan pay bedeline mahsubu ve davacının sermaye arttırımına iştirakinin sağlanması istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun’un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...