MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2019 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.02.2020
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada …2. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 27/03/2019 tarih ve 2018/7-2019/105 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı bankanın …Şubesinden kullanacağı geçici ve kesin teminat mektuplarından alınacak komisyon oranları konusunda o dönemde şubede yetkili bulunan kişilerle yapılan pazarlık sonucunda grup şirketlerin tümünde geçerli olmak üzere geçici teminat mektuplarından % 0,5 kesin teminat mektuplarından ise % 1 oranında komisyon alınması hususunda anlaştıklarını, davalı bankanın bir müddet anlaşılan oranlarda komisyon bedelleri tahsil ettiğini, davalının müvekkillerinin güvenini kazandıktan sonra ise yazılı-sözlü bir bildirim yapmadan ve haklı gerekçe göstermeksizin şirket hesaplarından mutabık kalınan komisyon oranları dışında davacı CNS Müteahhitlik Tem. Yemek Ür. ve Otom. Hiz. Ltd. Şti.nden 9.901,30 TL, Öztaşlar Nak. Gıda Tem. Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden 14.946,30 TL ve Öztaşlar Güvenlik ve Koruma Hiz. Ltd. Şti.’nden 7.881,84 TL olmak üzere toplam 32.729,44 TL fazladan komisyon kesintisi yaptığının banka hesap ekstrelerinin incelemesi sonucunda anlaşıldığını, fazladan alınan komisyon miktarının iadesi için davalıya müracaatta bulunulmasına rağmen olumlu sonuç alınamadığını, davalının tahsilatların taraflar arasında düzenlenen GKS’nin 6.6 maddesine uygun olduğunu bildirdiğini, davalının GKS’de kendisine tanınan yetkiyi tek taraflı hiçbir kriter ve ölçüyü dikkate almaksızın, haklı bir ekonomik gerekçe göstermeksizin, ticari teamüllere aykırı biçimde bildirim yapmaksızın kullanmasının hakkın kötüye kullanılması olduğunu ve TMK 2. maddesi gereğince korunamayacağını ileri sürerek, haksız olarak tahsil edilen toplam 32.729,44 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 29/04/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam talebini 40.397,64 TL’sine yükseltmiştir.
Davalı vekili, davacılar ile müvekkili arasında imzalanan 4 adet GKS çerçevesinde toplam 131 adet teminat mektubu verildiğini, davacılara verilen teminat mektuplarından komisyon alınmasının taraflar arasında imzalanan GKS’lere uygun olduğunu, verilen teminat mektuplarından aynı oranda komisyon tahsil edildiğini, müvekkilinin davacılar tarafından komisyon oranlarının artırmak hususunda yetkilendirildiğini ve herhangi bir ihbarda bulunma yükümlülüğünün bulunmadığını, müvekkilinin davacılara verilen geçici teminat mektuplarında % 0,5 ve kesin teminat mektuplarında % 1 komisyon oranını ilk günden beri uygulayıp her hangi bir artış yapmadığını, davacılara uygulanan komisyon oranının müvekkilinin teminat mektuplarına uyguladığı komisyon oranlarından çok daha düşük olduğunu, davacıların 2008 yılından itibaren teminat mektubu kullandıklarını, davacıların komisyon oranının fazla tahsil edildiğini iddia ettiklerini ancak 5 yıldır vadesiz hesaplarından çekilen tutarlarla hesap hareketlerini görmelerine rağmen işlem yapmaya devam etmek suretiyle alınan komisyon tutarlarına icazet verdiklerini, aksi durumun davacıların tacir olma yükümlülüğüne aykırı davrandıklarını gösterdiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı bankadan almış olduğu teminat mektuplarında kesin teminat mektupları için %1 ve geçici teminat mektupları için %0,5 komisyon alınacağı hususunda anlaştıkları, taraflar arasındaki sözleşmede bankanın bu sözleşmeye dayanarak açtığı ve açacağı her türlü krediler ile hesaplara ve teminatlara banka tarafından saptanan en yüksek oranları geçmemek üzere belirleyeceği her nevi komisyonları, ücret, masraf ve giderleri müşteriye ihbarda bulunmaksızın uygulayarak bunları, gider vergileri ve sair resim harçları ile birlikte cari hesabına borç kaydedebileceğine yönelik hüküm yer alsa da, teminat mektuplarını kullandığı tarihler gözetildiğinde herhangi bir ekonomik krizin yaşanmadığı anlaşıldığından sözleşmedeki yetkiye dayanılarak davalı bankanın komisyon oranlarını artırmasının sözleşmeye sadakat ilkesi de gözetildiğinde dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığı, emsal komisyon oranlarına göre en düşük yıllık %2 komisyon oranı alınabildiği, ancak ticaret hayatı içerisinde sözleşme serbestisi ilkesi çerçevesinde somut olayda da olduğu üzere bankaların müşterilerine ticari iş hacimlerine göre bu oranların daha altında komisyon oranları uygulayabildiği, açılan davanın belirsiz alacak davası mahiyetinde açıldığı ve davacının bozmadan önceki rapora göre davasını bozmadan önceki bilirkişi raporuna istinaden ıslah iradesini göstererek ıslah ettikleri, bu noktada mahkemelerin yargılama usullerini uygularken bir yandan davanın hakkaniyetine halel getirecek kadar aşırı şekilcilikten kaçınmaları diğer taraftan usul kurallarını etkisiz kılacak şekilde aşırı gevşeklikten kaçınmaları gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, davacı Öztaşlar Nak. Gıda Temizlik Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti.’nin toplam 19.895,01 TL alacağının, 14.946,30 TL’lik kısmının dava, 4.948,71 TL kısmının ıslah tarihinden, davacı Öztaşlar Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Ltd. Şti.’nin toplam 7.891,33 TL alacağının, 7.881,84 TL kısmının dava, 9,49 TL kısmının ıslah tarihinden ve davacı CNS Müteahhitlik Temizlik Yemek Üretim ve Otomasyon Hiz. Tic. Ltd. Şti.’nin toplam 10.215,90 TL alacağının, 9.901,30 TL kısmının dava, 314,60 TL kısmının ıslah tarihinden itibaren ticari faiz uygulanarak davalıdan tahsili ile ayrı ayrı davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Ancak, davada davacının talebi ister kısmi, ister belirsiz alacak davası niteliğinde kabul edilsin, mahkemece sonuca etkili olmayacak şekilde bozmadan önce davacılar lehine toplam 40.397,64 TL alacağa hükmedilmiştir. Mahkemece, bozmadan sonra verilen kararda ise, davacılar lehine toplam 38.002,24 TL alacağa hükmedilerek dava kısmen kabul edilmiş olmakla, bunun aksine ve hukuka aykırı gerekçeler ile davanın tümü ile kabulüne karar verilerek yargılama giderlerinin tümüyle davalıya yükletilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle temyiz eden davalı lehine bozulması gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...