Karar Metni
MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎHAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 27/03/2018 tarih ve 2018/46-2018/96 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı adına 03. sınıftaki bazı emtialarda tescilli 79821 (84/079821) sayılı “KOMİLİ PASİFİK” ibareli markanın tescilli olduğu bazı emtialarda hiç kullanılmadığını ileri sürerek davalı adına tescilli markanın bazı emtialarda 556 sayılı KHK’nin 14. maddesi gereğince kısmen iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının, yenilebilir yağlar için tescili “Komili” markalarını devralırken başkalarının kullanımında bulunan ve farklı ürünler için tescilli “Komili” markalarının varlığına ve bu markaların kullanılmasına tahammül etmesi gerektiğini, müvekkilinin “Komili” markalarını gerçek hak sahibinden devraldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, 554 sayılı KHK’nın 42. maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin 2013/147 Esas 2014/75 Karar sayılı ilamı ile iptaline karar verildiği, yine 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin de Anayasa Mahkemesi’nin 2016/148 Esas 2016/189 Karar sayılı ilamı ile iptaline karar verildiği ve bu kararın 06/01/2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiği, bu kapsamda açılan davanın yasal dayanağının kalmadığı, kullanma zorunluluğunu düzenleyen başka bir iç hukuk kuralı da bulunmadığından TRIPS Anlaşması’nın 19. maddesinin uygulanarak yasal boşluğun doldurulamayacağı, dava tarihinde yürürlükte bulunmayan 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu hükümlerinin de geriye yürütülemeyeceği, ancak dava tarihi itibariyle davacının haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekalet ücretinden davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın yasal dayanağının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle mahkemece konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekli ise de yargılama giderlerinin tarafların haklılık durumuna göre belirlenmiş olması nedeniyle bu hususun sonuca etkili olmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...