MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2019 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.06.2020
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 25/04/2018 tarih ve 2017/100 E- 2018/146 K. sayılı kararın davalılar Genyapı Yapı Teknikleri Ltd. Şti. ile TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 28/06/2019 tarih ve 2018/1307 E- 2019/735 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 1991-2005 döneminde GEN-YAP Ltd. Sti., 2005’den itibaren GENYAP Ltd. Şti. unsurlarını ihtiva eden ticaret unvanını kullandığını, “genyap.com” uzantılı alan adının sahibi olduğunu, davalı şirketin “şekil+GENYAPI Yapı Teknikleri” ibareli marka başvurusuna itirazlarının, markalar arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu gerekçesiyle kabul edilerek başvuru reddedilmiş ise de başvuru sahibinin itirazı üzerine, TPMK YİDK’nın 2016-M-12621 sayılı kararı ile “markalar benzer görülmesine rağmen, tescili istenen malların itiraz gerekçesi markanın kapsamında bulunmadığı ve başvuru sahibinin 2005-2006 yılları arasında başvuruya konu ibareyi PVC yapı malzemeleri için kullanmış olduğu dikkate alındığında iltibas ihtimalinin bulunmadığı” gerekçesiyle ret kararının kaldırıldığını, oysa davacının markalarının 37 ve 42. sınıflara konu emtialar için tescilli olduğunu, Yargıtay 11. HD.’nin E.2008/649 K.2008/3957 ve E. 2005/8121 K.2005/8558 kararlarında belirtildiği gibi farklı sınıflarda yer almalarına rağmen yöneldiği müşteri kitlesi nezdinde karıştırılmaya yol açacak nitelikteki, diğer bir anlatımla birbirinden ayrılmayacak derecede içiçe geçmiş olan, ticaret ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmetlerin benzer olarak kabulünün gerektiğini, davalının başvurusunun kötü niyete dayandığını ileri sürerek, davalı TPMK YİDK kararının iptaline ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı şirket, davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davalının “şekil+GENYAPI YAPI TEKNİKLERİ” ibareli başvuru markasıyla davacının “şekil+GENYAP” ibareli tescilli markası arasında, görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, her iki markada da “GENYAPI”, “GENYAP” şeklindeki ibarelerin baskın ve ön planda görüldüklerinden işaret benzerliğinin oluştuğu, davalının başvuru markasında yer alan 06 ve 19. sınıftaki malların, davacının mesnet gösterdiği 2006/61678 sayılı markanın kapsamında bulunan 37. sınıftaki “inşaat hizmetleri: konut, köprü, fabrika vb. inşaatı hizmetleri binaların yenilenmesi hizmetleri, binaların iç ve dış cephelerinin boyanması hizmetleri, yol döşeme hizmetleri,” ile aynı veya ekonomik olarak birbiri ile bağlantılı işletmelerin sağladıkları mal/hizmet algısı yaratabileceğinden, taraf markaları arasında mal/hizmet benzerliğinin de oluştuğu, davacının “Genyap” ibareli ticaret unvanının 14.11.1989 tarihli, davalı şirketin ise 24.07.2000 tarihli olması gözetildiğinde ve iş ve faaliyet konuları benzerliği mukayese edildiğinde, davacının 556 sayılı KHK’nın 8/5. maddesi yönünden “inşaat hizmetleri” açısından ticaret unvanına bağlı hakkının da olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, TPMK YİDK’nın 2016-M-12621 sayılı YİDK kararının iptaline, dava konusu 2015/86907 sayılı marka tescilli olduğundan hükümsüzlüğüne ve sicilden terkin edilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı Kurum vekili ve davalı şirket temsilcisi tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı Kurum vekili ve davalı şirket temsilcisinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...