Karar Metni
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/05/2016 gün ve 2013/231 – 2016/128 sayılı kararı bozan Daire’nin 25/10/2018 gün ve 2016/13315 – 2018/6670 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkili şirketlerin METRO CASH & CARRY’nin grup şirketlerinden olduğunu, METRO CASH & CARRY’nin birçok ülkede market zinciri bulunduğunu, davacı MIP Metro Gr. In. Pr. GMBH&CO.KG’nin Metro Grup’a ait marketler ve satışa sunulan her nevi ürün ve hizmete ait markaların tescil ve yönetimi ile uğraştığını, “METRO” unsurlu çok sayıda tescilli markasının olduğunu, diğer davacının da Metro Grup Şirketleinin Türkiye’deki kolu konumunda bulunduğunu, davalının açtığı markette “METRO” ibaresini öne çıkaracak şekilde kullandığını, çekilen ihtar sonrasında tabelesını “NETRO” haline getirdiyse de şubelerinde, ürün ambalajları, iş evrakları üzerinde “METRO” ibaresini kullanılmaya devam ettiğini, davalının “METRO” ve “NETRO” ibarelerini kullanımının davacıların haklarına tecavüz niteliğinde bulunduğunu ileri sürerek, davalının davacıların marka haklarına tecavüz ve haksız rekabette bulunduklarının tespitine, davalı fiillerinin men’ine, maddi durumun ortadan kaldırılmasına, hükmün ilanına, davalının davacıların ticaret unvanına ve işletme adına tecavüz eden kullanımlarının tespitine, yasaklanmasına, maddi durumun ortadan kaldırılmasına, tecavüz teşkil eden davalının kullanımına ilişkin araçların ve malların imhasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, 13/03/2014 tarihli dilekçesi ile 50.000.- TL maddi, 10.000.- TL manevi tazminatın faiziyle birlikte tahsilini istemiş, 15/12/2014 tarihli dilekçesiyle de maddi tazminat talebini 105.173,36 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulüne, davalı tarafın “Heybem metro-netro”, “Metro” şeklindeki işyeri tabelasında, internet adresinde, twitter ve facebook’da, iş ilanlarında, market tanıtım araçlarında kullanımının davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, marka tecavüzünün ve haksız rekabetin internet yoluyla kullanılması dahil men’ine, önlenmesine, ortadan kaldırılmasına, marka hakkına tecavüz oluşturan tabela, broşür, afiş, poster, poşet, torba, ürün ve her türlü tanıtım vasıtasına el konulup imhasına, hükmün ilanına, ıslah dilekçesi kapsamında talep edilen 50.000.- TL tazminatın 26/10/2010 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 5.000.- TL manevi tazminatın 26/10/2010 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının fazlaya ilişkin diğer istemlerinin ve ikinci kez yapılan ıslah talebinin reddine dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine karar Dairemizce davacılar yararına bozulmuştur.
Davalı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve HUMK 440’ncı maddesinde sayılan hallerden hiç birisini ihtiva etmeyen diğer karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.
2-Yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere davacılar vekili, markaya tecavüzün, haksız rekabetin, unvana ve işletme adına tecavüzün tespiti, önlenmesi talepleri yanında 13/03/2014 tarihli dilekçesiyle dava dilekçesindeki taleplere ek olarak 6100 sayılı HMK’nın 107. maddesi uyarınca harcını da tamamlamak suretiyle 50.000.- TL maddi, 10.000.- TL manevi tazminatın faiziyle birlikte tahsilini istemiş, 15/12/2014 havale tarihli dilekçeyle maddi tazminat talebini 105.173,36 TL’ye yükseltmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 26. maddesinde hakimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği, duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebileceği, aynı Kanun’un 297/2. maddesinde ise hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği hükmü düzenlenmiştir.
Bu itibarla mahkemece, davacıların her biri yönünden talep edilen tazminat miktarları ayrı ayrı açıklattırılmadan, infazda tereddüt oluşturacak şekilde, 50.000.- TL maddi ve 10.000.- TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile “davacı tarafa verilmesi” şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu durum karşısında, davalı vekilinin anılan yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına bozulması gerekirken davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle yazılı gerekçelerle davacılar yararına bozulmuş olduğundan, davalı vekilinin anılan yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 25.10.2018 tarih, 2016/13315 Esas-2018/6670 Karar sayılı bozma kararına yukarıda açıklanan nedenlerin (6) numaralı bent şeklinde ekleme yapılarak bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...