Karar Metni
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28/05/2019 tarih ve 2019/52 E- 2019/261 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nce verilen 19/12/2019 tarih ve 2019/1503 E- 2019/1611 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Arcadia Shipping And Trading Ltd / Marshall Islands Türkiye yetkili acentesi olan müvekkil firma ile davalı arasında 13 adet patlayıcı madde yüklü konteynerin Mersin’den Djibouti limanına taşınması konusunda anlaşma imzalandığını, 13.11.2017 tarihinde Arcadia Shipping And Trading Ltd / Marshall Islands, Contchart Commodities Co. Ltd firmasının Lübnan yetkili acentesi olan Navi-Trade Denizcilik ile müvekkil firma arasında MV Andromeda isimli gemiyle 29 adet muhtelif tipte patlayıcı madde yüklü konteynerin Mersin’den Djibouti limanına parsiyel yük bazında taşınması konusunda anlaşma imzaladığını, 23/11/2017 tarihinde MV Andromeda isimli geminin, yüklemeyi tamamladıktan sonra, yük evraklarının kaptan tarafından imzalandığını, Mersin – Djibouti arası Süveyş kanalı geçişi haricinde başka yere uğramadan gidilmesinin planlandığını, 24/11/2017 tarihinde navlunun Contchart’in Türkiye Garanti Bankası hesabına aktarıldığını, 26.11.2017 tarihinde gemi işletmecisi olan Coasters Marine Corp isimli firma tarafından gönderilen e-mail ile bahse konu yükle alakalı navlunun alınmadığını ve ödemede gecikme olması halinde gemi üzerindeki yüklerin haczedileceğinin bildirildiğini, 01.12.2017 tarihinde Contchart firmasının, tüm bu gelişmelerden rahatsızlığını ifade ettiğini ve geminin P&l sigortasındaki seyrüsefer sahasının genişletildiği yenilenmiş poliçeyi sunmadan, navlun ödemesini yapmak istemediğini ve kendi haklarını savunmak üzere Hamburg Fleet avukatlık firmasını yetkilendirdiğini bildiren bir e-mail gönderdiğini, bunun üzerine Hamburg Fleet firması avukatları tarafından konu ile alakalı olayın hızlı bir şekilde çözülmesi için üç alternatif sunulduğunu, armatörün kesmiş olduğu navlun faturasındaki miktarı, aynı gün havale ederek ödeme swiftini yollandığını, 08.12.2017 tarihinde Armatör, navlun ödemesinin hesabına ulaştığını ancak 23.257 -usd eksik ödeme yapıldığını bildirildiğini ve imzalanmış olan B/L lerin geçersiz olduğunu, 10.12.2017 tarihinde Süveyş kanal acentesi MGS shipping tarafından, bir e-maille gemi kaptanından aldığı habere göre geminin GYRO pusulasının ve AIS cihazının arızalı olduğunu, bu arizalar giderilmeden geminin Süveyş Kanal geçişi yapamayacağını bildirildiğini, Armatör, elektrikçi ayarlaması ve gerekli tamirin yaptırılmasını istemişse de tamir için gerekli masrafları ödemeyi kabul etmediğini, 13.12.2017 tarihinde armatörün gemideki arızaların tamiri için gerekli onayı vermediğini ve ödemelerin yapılmadığını, MGS acente, limandaki tamir firmasına armatörün önceki seferlerden borcu olduğunu ve firmanın gemi üzerine haciz işlemi başlatacağını, armatörün bu konuda da hiçbir ödeme girişiminde bulunmaması sebebiyle geminin Süveyş kanalı geçiş işlemlerine başlanamadığını, 18.12.2017 tarihinde armatör, günlük olarak yüklerin uygun bir antrepoya boşaltılacağını ve yüke haciz koyacağını bildiren e-mailler yollamaya devam ettiğini, tarafların sulh olması için İstanbul’da görüşme ayarlanmışsa da Coasters Marine firması sahibi Theodore Rellos tarafından, yol masrafları için parası olmadığı gerekçesiyle kendisine 1000 USD havale yapıldığı, 11.01.2018 tarihinde müvekkil firma tarafından, tüm denizcilik haber sitelerinden MV Andromeda’nin Yunanistan Deniz Kuvvetleri gemisi tarafından, Misurata/Libya’ya doğru seyrederken yakalanıp, Girit adasındaki Heraklion Limani’na getirildiği, yüklerin limana boşaltıldığı ve tüm gemi personelinin tutuklandığı bilgisine ulaşıldığını, geminin yakalanma olayı 06.01.2018 tarihinde gerçekleştiği halde tüm bu gelişmelerin müvekkil firmadan saklandığını ve ekstra ödeme tahsil edilmesi amaçlandığını belirterek müvekkilinin davalı tarafa borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, tahkim itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, taraflar arasında imzalanan taşıma sözleşmesinin 23.maddesinde “Arbitrasyon gerekirse Londra’da yapılacak ve İngiliz Hukuku Kuralları ana kanunlar olarak geçerli olacaktır” kaydının yer aldığı, dolayısıyla taraflar arasında tahkim anlaşması bulunduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...