MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2019 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.06.2020
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19/09/2018 tarih ve 2017/191 E.- 2018/782 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nce verilen 03/10/2019 tarih ve 2018/2522 E.- 2019/1213 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin Bilgi ve Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından yetkilendirilmiş hizmet sağlayıcılar arasında yer almasına rağmen, http://www.telekurye.com.tr/smartpol.html adresinde anılan firmanın müşterilerine “sözleşme, taahhütname, başvuru formu ve fatura bilgisi” ulaştırdığının belirtildiğini, posta tekelinde bulunan açık kapalı mektuplar ile üzerinde haberleşme mahiyetinde yazı bulunan kartların taşınması konusunda yürütmekte olduğu tanıtım faaliyetleri ile posta sektöründe rekabet kurallarını ve posta tekelini ihlal ettiğini, davalının belirtilen internet sitesinde posta tekeli kapsamı içinde olan ve sadece davalı şirketin taşımasını yapabileceği gönderileri taşıyabileceği yönünde, yanlış, yanıltıcı, haksız rekabet kurallarını ihlal eden yasak içerikler yayınladığını, açıklanan nedenlerle davalı şirketin tekelinde olan işlerin yapılabileceği şeklinde “http://www.telekurye.com.tr/smartpol.html” adresinde davalı tarafından yayınlanan içeriğin davacının ticari haklarına aykırı olması, yanıltıcı bilgi verilmesi nedeniyle ortaya çıkan haksız rekabete son verilmesine, davalının posta tekeline aykırı faaliyetlerinin men’ine, posta tekeli kapsamındaki taşımaları yapabileceği yönünde yayın yapmasının men’ine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacının Posta Hizmetleri Kanunu m.6 hükmüne göre tekel hakkının bulunduğunu, ancak bu kanunun geçici m.8 hükmüne göre Bakanlar Kurulu tarafından PTT A.Ş’nin tekel hakkına ilişkin ağırlık ve ücret belirlenmesinin gerektiğini, belirleninceye kadar mülga 5584 s. Posta Kanunu’nun ve buna bağlı Posta Tüzüğü’nün uygulanmaya devam edeceğini, bu zamana kadar Bakanlar Kurulu tarafından bir karar yayınlanmadığı için Mülga Posta Kanunu ve Posta Tüzüğü’nün halen uygulandığını, posta tekelinin sadece mektup ve kartları kapsadığını, bunların postaya verilmeden önce kağıt olarak basılmış olması ve kağıdın taşınmasının gerektiğini,
dava konusu yapılan ve davacının hizmet vermiş olduğu “Smartpol Sistemi”nin ise, kağıda basılmış mektup ve kartların taşınması işleminin olmadığı taşınanın bilgi (data) olduğunu, smartpol sisteminde taşıma işinin dahi söz konusu olmadığını, davalıya teslim edilen şeyin bilgi (data) olduğunu, bu durumun e-posta, kısa mesaj, internet ve faks yoluyla ortaya haber ve bilgi taşımaktan farkının bulunmadığını, taşınan şeyin bilgi (data) olduğu ve davacının bu hizmetin verilmesinde tekel hakkının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; şirketin posta tekelinin sadece mektup ve kartları kapsadığı, dava konusu yapılan ve davalının hizmet vermiş olduğu “Smartpol Sistemi”nin kağıda basılmış mektup ve kartların taşınması işleminin olmadığı, smartpol sisteminde posta tekeli kapsamından farklı olarak gönderici adresinde değil, alıcı adresinde gönderiye ilişkin içeriğin basılarak, alıcıya teslim edildiği; taşınanın mektup veya kart değil, bilgi (data) olduğu, posta sektöründe serbest piyasa koşullarının kazandığı önem de gözetildiğinde davalı tarafından gerçekleştirilen fiilin teknik olarak kanunun aradığı posta tekelinden kaynaklanan yükümlülüğe aykırılık ve haksız rekabet teşkil etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; davalı tarafça kullanılan sistemin açıkça posta tekelini ihlal eder yönü bulunmadığı belirlenmiş olmakla sistemin davalı vekili tarafından dosyaya sunulan internet adresinde yapılan tanıtımlarında davacının tekelinde bulunan mektup ve kart taşıması yapıldığı intibaını verecek ibare bulunmadığından davalının faaliyet ve tanıtımının posta tekelinden kaynaklanan yükümlülüğe aykırılık ve haksız rekabet teşkil etmeyeceği, hükmün internet sitesine ilişkin kısımlarına ait gerekçesinin kısmen düzeltilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün kaldırılmasına kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...