MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2019 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.07.2020
Karşı OyVar

Karar Metni

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nce bozmaya uyularak davanın esastan reddine dair verilen 03/10/2019 tarih ve 2019/1722 E. -2019/1313 K.sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü
Davacı vekili; müvekkili ile davalının Cefleks Kauçuk Paz. ve Dış Tic. Ltd. Şti. ile Cefleks Kauçuk Otomotiv San. İç. ve Dış Ltd. Şti.’nin ortağı olduklarını, davalının bu şirketlerin müdürü olduğunu, kâr payı dağıtılmadığını, şirket ile ilgili bilgi vermediğini, denetime engel olduğunu, müvekkilinin ortağı olduğu şirketlerle aynı alanda faaliyet gösteren Jefleks Plastik Kauçuk San. Tic. A.Ş. ve Jefleks Yapı Malzemeleri İht. İhr.. Ltd. Şti.’ni kurarak anılan şirketlerde yönetim kurulu üyesi ve yetkili müdür olarak ortak olduğu şirketler ile aynı alanında faaliyet gösterdiği ve ortak olunan şirkete ait makineleri şirketlerine intikal ettirildiğini, davalının kanun ve ana sözleşmeye aykırı davranarak haksız rekabete neden olduğunu iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla uğradığı zararın şimdilik 5.000,00 TL tazmini ile 6762 sayılı TTK 309. maddesi uyarınca şirkete verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacının şirketin kuruluşunda maddi katkısının bulunmadığını, üretimde kullanılan diğer makinelerin müvekkiline ait diğer şirketin olduğunu, Cefleks Kauçuk Otomotiv San. İç. ve Dış Ltd. Şti.’nin üretim yaptığını, şirketin zararına davacının neden olduğunu 24.05.2005 tarihinde şirketin sermaye payının 5.000 TL’den 400.000.- TL’ye çıkarıldığını, davacının payına düşen kısmı ödemediğini, müvekkilini şirketi ayakta tutmak için diğer şirketten mal ve para aktararak şirketi yönettiğini, davacının rakip firmalarda çalışarak rekabet kurallarına aykırı hareket ettiğini, 2005 genel kurul toplantısına çağırıldığı halde katılmadığını, şirketin gayri faal olduğunu, vergi ve sigorta borçlarının müvekkilince ödendiğini, şirketin kârının olmadığını ve makinelerin kullanılmış olması nedeniyle düşük bedelde satılarak borçların karşılandığını savunarak davanın reddini istemiş; 29.05.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile zamaaşımı itirazında bulunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının ortak olduğu Cefleks Otomotiv firmasının 17.12.2013 tarihinde, Cefleks Pazarlama şirketinin de 29.09.2004 tarihinde kurulduğu, davalının ise bu tarihlerden sonra 31.07.2006 tarihinde Jefleks Plastik şirketine, 08.11.2016 tarihinde de Jefleks Yapı Malzemeleri şirketini kurduğu, davalının müdürü olduğu Jefleks Ltd. Şti’nin yurtiçi satışının olmadığı, Cefleks Kauçuk Oto Ltd. Şti’nin mevcut yurtiçi satışlarının söz konusu rekabet yasağına aykırılıktan etkilenmediği, tarafların müşterileri arasında bir bağlantının da bulunmadığı Cefleks Ltd. Şti’nin düzenli olarak seyreden bir kârlılık durumunun da olmadığı, makinaların şirket zararına olarak şirket mal varlığından çıkartılmasına yönelik herhangi bir delil bulunmadığı, davacının rekabet yasağına aykırılık sebebiyle şirketin uğramış olduğu zararı somut olarak ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, bozma ilamına uyularak iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalının ortak ve müdürü olduğu şirketlerde görev yaparken şirket ortaklarından izin almaksızın, aynı faaliyet konularında kurulan şirketlere ortak ve müdür olması 6762 sayılı TTK’nın 547. maddesine aykırı ise de, tarafların birlikte ortak oldukları şirketlerin faaliyet dönemlerinde gerçekte önemli bir miktarda kâr elde edememesi, yapılan ticari faaliyet kârlarının önceki yıllar zararını karşılamaktan uzak olması, şirketin önceki yıllar zararlarının karşılanması için şirket makine ve demirbaşlarının satılmasının gerekmesi, bu nedenle şirketin 2006 yılından itibaren gayri faal duruma gelmesi, davalının kurmuş olduğu ve müdürlük görevini yaptığı şirketlerin diğer şirketlerle aynı müşterilere satış yapmaması, bu nedenle haksız rekabet oluşturacak eylemlerin bulunmaması, davalının eylemleri nedeniyle davacının ortak olduğu şirketin zarara uğradığının ispatlanamadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmişlerdir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...