MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2018 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.09.2020
Karşı OyVar

Karar Metni

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 13.09.2018
tarih ve 2017/1104-2018/789 sayılı kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 15.09.2020 günü hazır bulunan davacı vekili Av…. ile davalılar vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dünyanın en büyük ve önde gelen reklam ve medya şirketler grubu olan WPP Grubunun Türkiye’deki iştiraki olduğunu, davalılardan …ve Alametifarika Reklam Tas. Yap. Yay. A.Ş. arasında açılan bir haksız rekabet davası bulunduğunu, davalılar tarafından müvekkiline karşı girişilen haksız rekabetle bu dava arasında çok sıkı bir ilişki olduğunu, WPP grubu ile husumeti olan ve aynı zamanda eski bir WPP çalışanı olan …’in şahsi nedenlerle garez duyduğu WPP Grubunun hem reklamların yaratılması ve tasarlanması hem de medya satın alma ve planlama alanlarında müşterilerini ve işlerini ele geçirmek istediğini, kreatif alanın önemli bir kısmının ele geçirildiğini, WPP grubunun Türkiye’deki iştiraklerinin birinin müvekkili TME, diğer iştirakinin ise dava dışı Y&R olduğunu, bu iki şirketin WPP grubunun reklamcılık ve medya sektöründe reklamların yaratılması ve tasarlanması, medya, planlama ve satın alma hizmetlerinde iki ayağını oluşturduğunu, davalılardan …’in Y&R şirketinin kurucu hissedarı ve şirket müdürü olduğunu, kendisine verilen yetkiler sayesinde Y&R’ın müşteri bilgileri de dahil her türlü gizli bilgisine vakıf olduğunu, bu çerçevede müvekkili TME şirketinin de müşterileri, çalışanları ve işleri ile ilgili geniş bilgiye ve etkiye sahip olduğunu, 2003 yılında …’in şirketten ayrılma kararı vermesi üzerine daha Y&R’dan ayrılmadan Y&R’ın müşterilerini ele geçirmek amacıyla, davalı Alametifarika şirketini kurduğunu, şirket çalışanlarının önemli bir kısmını ve Y&R’ın müşterilerini ve gelirinin yaklaşık %40’ına denk gelen önemli bir kısmını yeni kurdukları Alametifarika şirketine geçirerek haksız kazanç elde ettiğini, …’in Alametifarika’ya geçtikten sonra müvekkili TME vasıtası ile yürütülen medya satın alma ve planlama işlerinin müşterileri ve işlerini de eline geçirmek için haksız rekabet eylemlerine girişildiğini, davalılardan …’ın 2001 yılında TME’de işe başladığını, çalıştığı süre içinde şirket müdürü ve genel müdürlük yaptığını, müvekkili şirketin birçok ticari sır ve gizli bilgiye sahip olduğunu, 18.03.2008 tarihinde TME ile … iş sözleşmesinin karşılıklı olarak sona erdirilmesine ilişkin protokol ile …’ın iş sözleşmesinin 30.06.2008 tarihi itibari sona ereceği, sözleşmenin sona ermesinden itibaren …’a 31.08.2008 tarihine kadar rekabet etmeme yükümlüğü getirildiğini, fakat …’ın süre sona ermeden davalı … …ve dava dışı kişilerle 12.08.2008 tarihinde diğer davalı …Ş. (Cereyan)’ı kurduklarını, …’ın yönetim kurulu başkan vekili olduğunu, davalılar … ve …’in müvekkili TME’nin çalışanlarının önemli bir kısmını ve önemli müşterilerini önce Alametifarika şirketine sonra da mecra işleri için kurdukları Cereyan şirketine geçirdiklerini, …’ın Cereyan kurulur kurulmaz da kendisine emanet edilen gizli bilgi, ticari sırlar ve know-how kullanılarak müvekkili şirketin önemli müşterilerinin Cereyan kurulmadan önce Alametifarika şirketine daha sonra da Cereyan Şirketine geçirdiğini ileri sürerek, davalıların haksız eylemlerinin tespitini, haksız rekabetin men’i ve ref’i, şimdilik 1.000.000.- TL’nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, müvekkili …’in davacı şirket ile hukuki ve fiili hiçbir ilişkisinin bulunmadığını, davacının iddialarının aksine …’in davacının hiçbir gizli veya ticari bilgisine vakıf olmadığını, davacı şirketin kuruluşundan bir müddet sonra …’in Y&R şirketinden ayrıldığını, müvekkili …’ın davacı şirkette çeşitli kademelerde çalıştıktan sonra en son genel müdür olarak görev yapmakta iken davacı ile anlaşarak ve karşılıklı fesih protokolü imzalayarak 30.06.2008 tarihinde davacı şirketten ayrıldığını, müvekkillerinden Alametifarika Reklam Tasarım Yapı Yayın A.Ş. ve Cereyan Medya Hizmetleri A.Ş’nin davacı şirketle hukuki veya fiili hiçbir ilişkisi bulunmadığını, müvekkili …ve …’ın diğer müvekkili Cereyan Medya Hizmetleri A.Ş.’nin kurucusu ortakları ve yöneticileri olduğunu, müvekkili Alametifarika Reklam Tasarım Yapı Yayın A.Ş.’nin ise diğer davalı müvekkilleri ile hiçbir organik veya hukuki ilişkisi bulunmadığını, davacının müşteri kaybetmesinin ticari hayatın olağan gelişmelerinden olduğunu savunarak, davanın zamanaşımı ve esas yönünden reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafça konuya ilişkin genel kurulu kararının ibraz edildiği, yine davacı tarafın 12.04.2018 tarihli dilekçe ile talebini 2.270.366,73 TL olarak ıslah ettiği, davalıların eylemlerinin haksız rekabet yarattığı gerekçesiyle davanın kabulü ile; davalıların davacı tarafın ticari sırlarına personeline ve müşteri çevresine yönelik eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, ”dava konusu haksız rekabete ilişkin sonuçları ortadan kaldıracak hukuki nitelik olmadığından buna ilişkin talebin reddine” dair hüküm bozma sebebi yapılmadığından bu konuda karar tesisine yer olmadığına, 2.270.366,73 TL haksız rekabetten kaynaklı maddi tazminatın 1.000.000,00 TL’sine dava tarihi, bakiye kısmına 12.04.2018 ıslah tarihinden işleyecek yasal faiz uygulanmak suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalıların eyleminin Türk Ceza Kanunu uyarınca hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektirmesi ve Kanun’nun 66/1. maddesi uyarınca sekiz yıllık dava zamanaşımına tabi olması nedeniyle davacının ıslah dilekçesine yönelik zamanaşımı itirazlarının yerinde olmamasına davalı … ‘in gerek hizmet ilişkisi sırasına, gerekse hizmet ilişkisinden sonra, diğer davalı … ile haksız rekabet eyleminde işbirliği ile hareket etmesine, davalı şirketlerin de yöneticileri aracılığıyla haksız rekabet eyleminde yer almış ve haksız rekabetten yararlanmış bulunmasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendinin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, haksız rekabetin tespiti, meni, ref’i ve tazminat istemine ilişkindir.
Davacı dava dilekçesinde, davalıların eylemleri neticesinde hangi müşterilerini kaybettiğini ve nasıl zarara uğradığını açıkça belirtmiş olmasına rağmen, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu müşterilerin kaybı nedeniyle uğranılan zarar değil, davacının ilgili dönemdeki genel kâr kaybı farazi olarak hesaplanmak suretiyle tespit edilen tüm zarardan davalılar sorumlu tutulmuştur. Her nekadar davalılar vekili rapora ve hesaplama yöntemine itiraz etmiş ise de, mahkemece, davalıların itirazlarını karşılar ek rapor alınmadığı gibi ek raporun alınmama sebebi de tatmin edici gerekçelerle açıklanmamıştır. O halde davalıların rapora karşı ileri sürdüğü ciddi itirazları karşılanmaksızın 27.03.2013 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
3- Davacının temyiz itirazlarına gelince; dava, haksız rekabet nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olup, temerrüt halinde uygulanması gereken faiz türü avans faiz olup, davalıların tacir olmadığı ve davanın ticari ilişkiden kaynaklanmadığı gerekçesiyle yasal faize hükmedilmesi doğru olmamıştır.
4- Ayrıca, Kabüle göre; davacı taraf, Dairemiz bozma ilamından önce, davasını müddeabih yönünden 05.11.2013 tarihli celsede ıslah etmiş olup, ıslahla arttırılan kısım için faiz başlangıcının 05.11.2013 tarihi olması gerekirken, hatalı değerlendirme ile 12.04.2018 tarihinin esas alınması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle dahi bozulması gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...