MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.09.2020
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozma ilamına uyularak verilen 22/12/2016 tarih ve 2015/153-2016/684 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesinin davalı Alkan Otomotiv İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı ile davalı şirket arasındaki bayilik sözleşmesi gereğince davalı şirketten 2008 model Mercedes marka otonun 23.10.2007 tarihli 160.480 TL tutarlı fatura karşılığı satın alındığını, fatura bedeli ile birlikte davalı M….’e de araç için hataen fazladan 27.850 Euro ödendiğini, aracın dava dışı başka bir şirkete satışında model yılının 2008 değil 2007 yılı olduğu anlaşıldığından satışının iptal edildiğini, ayrıca araçta gizli ayıp bulunduğunu, ayıplı mal satışından uğradığı zarar ve fazla ödemeden dolayı davalılar hakkında başlatılan iki ayrı icra takibine haksız itiraz edildiğini belirterek davalıların itirazlarının iptali ile aleyhlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davacı ile diğer davalı arasında akdedilen bayilik sözleşmesinin tarafı olmadığını ve sözleşmeye istinaden gerçekleştirilen işlemler ile ilgisinin bulunmadığını, sadece diğer davalının talebi üzerine onun adına davacıdan 27.850 Euro’yu teslim aldığını ve imza mukabilinde 20.10.2007 de davalı şirkete teslim ettiğini , davacının başlattığı icra dosyalarında taraflar aynı olmadığı halde tek dava ile istemde bulunamayacağını, ayrıca borca itiraz ederken icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Alkan Otomotiv Ltd.Şti vekili, davalının da ithal oto alım satım işi ile uğraştığını Sanayi ve Ticaret Bakanlığının 08.07.1999/00113 sayılı genelgesiyle uygunluk belgesi tarihi 1 Haziran tarihinden sonra olması ve aracın trafiğe kayıt ve tescillerinin 1 Ağustos tarihinden sonra yapılması şartı ile aracın, bir sonraki yılın modeli olarak belirleneceğini, 25.07.2007 tarihli gümrük beyannamesi ile ithal edilerek 27.07.2007 tarihinde davalı şirkete satıldığını model yılının 2008 olarak tescilinde hata olmadığını ve aracı aynı işi yapan ve uzman olan davacının kontrol ederek aldığını araçta gizli ayıp bulunmadığını , davacının iki ayrı takip için tek dava açamayacağını savunarak davanın reddini ve davacı aleyhine tazminata karar verilmesini istemiştir.
-/-

Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporu ile, davalı M. …’in 27.850 Euro’yu, kendi adına değil, diğer davalı Alkan Otomotiv Şirketi’nin adına tahsil ettiği, davalı şirketi temsilen söz konusu meblağı tahsil etmiş olan bu davalının davada taraf sıfatının bulunmadığı, satışa konu araçtaki ayıbın gizli ayıp değil açık ayıp olduğunu, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığından dolayı zararını talep edemeyeceğini, davacının fatura bedeli dışında hataen ödediği meblağın davalı M…. tarafından araç için teslim edilmek üzere alındığı ve hataen ödediğinden davacının BK62 .maddesi uyarınca iadesini talep etme hakkı kazandığı gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabulü ile davalı M. … açısından davacının davasının husumet nedeniyle reddine, davacının davalı şirket açısından davasının kabulü ile davalı şirketin İstanbul 14. İcra Müdürlüğü’nün 2007/21778 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı şirket vekilince temyiz edilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2013/13041esas ve 2014/13545 karar sayılı ve 16.09.2014 tarihli ilamı ile ’’Dava, İstanbul 14. İcra Md. 2007/21777 E. ve aynı İcra Md.’ nün 2007/21778 E. sayılı dosyalarına vaki itirazların iptali istemine ilişkindir. Bir başka deyişle talep iki adet takip dosyasına yönelik itirazın iptali istemine yöneliktir. Mahkemece bu yön gözden kaçırılarak tek bir takibe vaki itirazın iptali istenmiş gibi hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.’’ şeklinde hükmün usulen bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda,davacının İstanbul 14.İcra Müdürlüğünün 2007/21778 esas sayılı dosyasında sebepsiz zenginleşmeye dayalı talebinin yerinde olduğu yapılan ödeme ile davalı Alkan Otomotiv’in sebepsiz yere zenginleştiği ve bu tarihten itibaren iade borcu altına girdiği, davalı Alkan otomotiv’in bu takibe yönelik itirazının haksız olduğu ve taleple bağlı kalınarak önceki kararda kurulan hükmün aynen tesis edildiği ve davalı Mehmet …’in sözleşmeye taraf olmadığı, parayı diğer davalı adına teslim aldığı dikkate alındığında hasım sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla bu davalı yönünden açılan davanın husumetten reddine yönelik önceki hükümdeki kısmın hükme eklenmesinin sehven gözden kaçırıldığı, hakkında karar verilmeyen İstanbul 14. İcra Müdürlüğü’nün 2007/21777 Esas sayılı dosyasında davacının takibe konu etmiş olduğu ticari kayba dayalı takipte ise ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı, ayıba dayalı uğramış olduğu zararı talep hakkını yitirdiği, davalının bu takibe yönelik itirazının haklı ve yerinde olduğu, ancak davacının kötü niyetli olduğuna kanaat getirilemediği gerekçesiyle davalı şirketin İstanbul 14. İcra Müdürlüğü’nün 2007/21778 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, davacının İstanbul 14. İcra müdürlüğü’nün 2007/21777 esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali talebinin reddine,yasal şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı Alkan Otomotiv Ltd.Şti vekilince temyiz edilmiştir.
1-Davalı Alkan Otomotiv Ltd.Şt.’nin dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle 23.11.2007 tarihli ve 26901 yevmiye sayılı davalının cevabı ihtarnamesindeki ’’Fatura bedelinden fazla olarak ödenen 27.850 Euro tamamen muhatabın kendi isteği ve rızasıyla müvekkil şirkete satın alınan aracın ücreti olarak ödenmiştir. ’’ şeklindeki beyanı ile alınan bedelin araç satışına ilişkin olduğunu kabul etmiş olup araç satışına ilişkin herhangi bir alacağının da bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bend kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine ,
2-Davalı . …’in dosyası tefrik edilmiş ve karara bağlanmış olmakla bu dava dosyasında taraf olmadığından karar başlığında isminin yer alması ve davalı M.Harun Karel vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bu husus bozmayı gerektirir ise de yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 5236 sayılı Kanun’un 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi gereğince mahkeme gerekçeli kararındaki davalılar kısmında yer alan …. isminin çıkartılmasına ve hükmün 8. bendinin de kaldırılarak hükmün düzeltilmiş bu haliyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...