Karar Metni
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 05.06.2017 tarih ve 2012/533-2017/476 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesinin duruşmalı olarak davalı şirket vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 06.10.2020 günü hazır bulunan asıl ve birleşen dosya davacısı vekili Av. … ile asıl ve birleşen dosya davalısı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili tarafından üretilen Erkunt marka traktörün şirketin Çubuk Bayii tarafından 09.02.2005 tarihinde …’e satıldığını, sözkonusu traktörün Massey Ferguson Çubuk Bayii olan … Ltd. Şti. tarafından 14.04.2005 tarihinde alınarak müvekkili tarafından üretilen traktörü kötülemek amacıyla, beygir gücü ve ağırlığı çok farklı Massey Ferguson marka traktör ile arkalarından birbirine bağlandığını, traktörler ters yönde çektirilerek Erkunt marka traktörün zorlanmasına ve kısmen yanmasına neden olunduğunu, davalı şirketin, müvekkili tarafından üretilen traktörü küçültücü ve şirketin ticari itibarını zedeleyici bu haksız eylemi nedeniyle olayın çevre köyler ve ilçelerde duyulduğunu ve bölgede satışların tamamen durduğunu, haksız rekabet yüzünden şirketin ticari menfaatlerinin zarar gördüğünü, müvekkilinin ciro kaybı nedeniyle 249.621,74 TL maddi zarara, markaya karşı oluşan güvensizlik duygusu nedeniyle de manevi zarar uğradığını ileri sürerek, asıl davada davalının hüsnüniyet kaidelerine aykırı haksız fiilleri nedeniyle oluşan haksız rekabetin tespit ve men’ine, yanlış ve yanıltıcı durumun düzeltilmesine, haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, eski hale getirilmesine, şimdilik 1.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın, birleşen davada ise 248.621,74 TL maddi tazminatın 15.04.2005 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; ek davada ıslah diekçesi ile 149.057 TL maddi, 10.000TL manevi tazminatın davalıdan tahsili talep etmiştir.
Davalı vekili, bu işi ilk yapanın davacı şirket olduğunu, her iki traktörün toprağa saplanmasına rağmen etrafa “Massey’i sürükledik” diyerek haksız rekabet yarattıklarını, müvekkili şirketten traktör alanların hangi traktörün daha iyi olduğu hususunda dert yandıklarını, her yerde “yarıştıralım” diyenin davacı şirket yetkilileri olduğunu, traktörlerin güç gösterisinin yapılmasında bir art niyet bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece uyulan bozma ilamına göre, davaya konu olan, davalı şirket tarafından satılan Massey Ferguson marka trakörün, davacı şirket tarafından üretimi yapılan Erkunt marka traktöre göre daha üstün özelliklere ve güce sahip olduğunu kanıtlamak amacıyla her iki traktörün birbirine bağlanması suretiyle halkın önünde güç gösterisi yapılması şeklinde gerçekleştirilen eylemin somut olaya zaman ititbariyle uygulanması gereken 6762 sayılı TTK’nın 57/10 maddesi gereğince haksız rekabet teşkil ettiği, mahkememizce alınan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere davacının bu eylem nedeniyle uğradığı zararın 296,220,00 TL olduğu ancak davacının asıl ve birleşen davadaki talebinin 149.057,00 TL olduğu, davacının birleşen davadaki talebinin bakiye kısmından feragat ettiği, somut olaya zaman itibariyle uygulanması gereken BK’nın 49. maddesi gereğince, davalının davaya konu eyleminin hukuka aykırılığı tespit edilmiş olmakla, davacının manevi tazminat isteminin de yerine olduğu, somut olayın özelliklerine göre davacı tarafından talep edilen miktarın uygun olduğu anlaşıldığından ve bozma ilamında belirtilen ceza davası sonucunda zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verildiğinden ceza davası nazara alınmadan asıl davanın kabulüne, birleşen davanın 148.057,00 TL üzerinden kısmen kabulüne, davacının bakiye kısımdan feragat etmesi nedeniyle fazlaya ilişkin istemin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
(1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı şirket vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
(2) Dava haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6762 sayılı TTK’nın 58. maddesi uyarınca haksız rekabet yüzünden müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari işletmesi veya diğer iktisadi menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeye maruz bulunan kimse maddede belirtilen davaları açabilecek ve aynı maddenin (d) bendi uyarınca kusur varsa zarar ve ziyanın tazminini (e) bendi uyarınca da Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde gösterilen şartlar mevcutsa manevi tazminat verilmesini isteyebilecektir.
Davacı davalının haksız rekabet teşkil eden eylemi sebebiyle Çubuk İlçesi’ndeki traktör satışlarının tamamen durduğunu, çevre ilçelerde ise satışlarda ciddi bir düşüş yaşandığını, bu sebeple maddi zarara uğradığını ileri sürmüştür. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı şirketin Çubuk Bölgesinde traktör satışlarının 45 adetten 4 adede düştüğü ve davaya konu traktör modeli yönünden satış miktarında yaklaşık 10 kat azalma olduğu belirlenerek, traktör birim fiyat bedeli (29.622 TL) ile 10 rakamının çarpımı sonucu zararın 296.220 TL bulunduğu ve bu miktardan davacının genel yönetim giderlerinin düşülmesi gerektiği tespitinde bulunulmuş, Mahkemece davalı tarafın bilirkişi raporuna itirazları karşılanmaksızın bu miktara itibar olunmuş ancak davacının talebi dikkate alınarak 148.057 TL üzerinden hüküm kurulmuştur. Oysa kaydedilen ciro kaybı üzerinden tazminata hüküm olunması doğru olmamıştır. O halde Mahkemece, taraflar lehine oluşmuş usulü müktesep haklar da gözetilerek, davaya konu olay sebebiyle davacı şirketin yaklaşık satış kaybı adedi belirlenerek, kaybedilen satış adedi yönünden davacı şirketin işletme, yönetim, nakliye ve varsa diğer giderleri de düşülerek net kârı tespit edilerek bu miktarın kâr kaybı zararı olduğu esas alınarak maddi tazminata hüküm olunması, bu miktarın tespiti için yukarıdaki esaslar doğrultusunda tazminat hesabı yapılması için mevcut bilirkişi heyetinden, davalı tarafın önceki rapora itirazlarını da karşılar şekilde ek rapor veya yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması ve buna göre bir değerlendirme yapılması gerekirken eksik incelme ile karar verilmesi doğru olmamış, hükmün temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
(3) Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...