MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.10.2020
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 14.02.2017 tarih ve 2015/87 E. – 2017/17 K. sayılı kararın davacı vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kısmen kabul-kısmen reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nce verilen 01.11.2019 tarih ve 2017/2872 E, – 2019/2341 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı … vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin 132 sayılı Kanun ile kurulmuş olan bir kamu kurumu olduğu TSE markalarını Türk Patent Enstitüsü nezdinde tescil ettirildiğini, müvekkili ile hiçbir bağı bulunmayan davalıların, www.tse.web.tr adresli web sitesini, gerek alan adı ve web sayfa görüntüleri gerekse içerik bakımından enstitüsünün resmi web sitesi www.tse.org.tr ile iltibas oluşturacak şekilde adeta TSE’nin resmi sitesi görünümde hazırlanmış olduğunu, sitenin her sayfasında baklava dilimi şeklindeki TSE, “TSEK” “TSE HYB” tescilli marka ve logolarının kullanıldığını, internet sitesi üzerinden müvekkili Enstitü’yü temsilen TSE belgeleri verildiği izlenimi uyandırıldığını, İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2015/4 D.iş sayılı delil tespiti dosyasına ibraz edilen 26/02/2015 tarihli bilirkişi raporu ile davalının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet fiillerinin belgelendiğini ve www.tse.web.tr internet alan adının … adına kayıtlı olduğunun tespit edildiğini, davalılardan …’nin savcılıktaki 14.04.2015 tarihli sorgusunda, ortağı bulunduğu …nin www.tse.web.tr adlı internet sitesinin sahibi olduğunun ifade edildiğini, davalı eylemlerinin aynı zamanda TTK’da düzenlenmiş olan haksız rekabet hükümlerine de aykırılık oluşturduğunu ileri sürerek, marka hakkına tecavüz ile haksız rekabetin tespiti, önlenmesine, marka hakkına tecavüz ile haksız rekabet nedeniyle 10.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminatın 04.07.2012 tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş, talebini ıslah dilekçesi ile 12.980 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar vekili; TSE logosunun, özü itibariyle Türk Standartlarına uygun olduğunu göstermek amacıyla kullanılan ve kullanımının marka tecavüzüne yol açması mümkün olmayan bir logo olduğunu, söz konusu işaretin, standartlara uygunluğun davacı kurum tarafından kontrol ve teyit edildiğinin işareti olarak kullanıldığını, davacı TSE’nin belirlediği şartları taşıyan kişilerin danışmanlık hizmetinde bulunmasına onay verildiğini, müvekkilinin de TSE’nin belirlediği şartlara uygun olarak Yükselen Patent Firması üzerinden danışmanlık hizmeti verdiğini, müvekkilinin internet sitesinde yalnızca TSE belgesi almak isteyenlere bu konuda danışmanlık hizmeti verdiğini de açıkça beyan ettiğini, müvekkilinin 1348 sicil numarasıyla patent vekilliği yaptığını, müvekkilinin vekil/danışmanlık sıfatıyla TSE belgesi almak isteyenlere danışmanlık hizmeti vermesinin Enstitüsü tarafından kabul edildiğini, Sınai danışmanlık hizmeti sunan birçok firmanın da bu logoyu kullandığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davalıların internet sitesindeki TSE ibaresini kullanımının ticari etki yaratacak nitelikte olduğu, www.tse.web.tr alan adı kullanımının da davacının tescilli markasına tecavüz teşkil ettiği ve aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalının davacının 2014/32325 tescil sayılı markasına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine ve önlenmesine, davacı lehine, 12.980,00 TL maddi ve 15.000.-TL manevi tazminata hükmedilerek 14/07/2012 tarihinden işleyecek %10,50 ve değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazla talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ile davalı … vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; davalıların internet sitesinde Yükselen Patent ibaresinin üstünde TSE markasının olması ve web sitesinin www.tse.web.tr şeklinde olması nedeni ile verilen hizmetin TSE garantisi altında izlenimini yarattığı ve keza kullanımın ticari etki yarattığından, ayrıca ilk derece mahkemesince TSE Ürün Belgelendirme Yönergesi’nin mahkemeyi bağlayıcı nitelikte olmadığı ancak hesaplanan maddi tazminatın yön gösterici olduğundan davalı vekilinin istinaf istemlerinin reddine, somut olayda hakların yarışması mevcut olup davacının tekel hakkı olan bir kamu kurumu olması nedeni ile mahkemece haksız rekabete dayalı maddi tazminat talebinin reddi yerinde olduğundan ve somut olayın özellikleri ile mevcut delil durumu dikkate alındığında ilk derece mahkemesince takdir olunan manevi tazminat miktarı Dairemizce de yerinde bulunmuş olup bu husustaki istinaf istemlerinin reddine, ancak 6100 sayılı HMK’nın “Geçici Hukuki Korumalar” başlıklı 10. kısmının içinde delil tespiti de bulunmakta olup, Kanun’un 323/ç maddesi gereğince de geçici hukuki koruma tedbirleri nedeniyle yapılan giderler, yargılama giderleri kapsamında olup, du durumda, Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nin 2015/4 D.İş sayılı dosyasındaki yargılama giderlerinin ve delil tespitinin yapıldığı 2013 yılı Tarifesinin İkinci Kısım Birinci Bölüm 1. maddesinde yazılı delil tespiti için öngörülen vekalet ücretinin yargılama giderlerine dahil edilmesi gerekli olduğu, davacı vekilinin istinaf isteminin bu yönden kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalının davacının 2014/32325 tescil sayılı markasının tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitine ve önlenmesine, davacı lehine 12.980, TL maddi ve 15.000 TL manevi tazminata hükmedilerek 14/07/2012 tarihinden işleyecek %10,50 ve değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ile davalı … vekili temyiz etmiştir.
1-Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi olan 01.11.2019 itibariyle Bölge Adliye Mahkemesinin verdiği kararlar hakkında temyiz kesinlik sınırı 58.700,00 TL olup, bu meblağın altında kalan hükümler, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi uyarınca kesin niteliktedir. Davacı tarafın reddolunan talep miktarının kesinlik sınırının altında olması nedeniyle HMK’nın 362/2. maddesi uyarınca davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına ve hükmolunan tazminat miktarında 556 sayılı KHK’nın 66/son ve 67/1 maddeleri uyarınca hukuka aykırılık bulunmamasına göre davalı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3- Davacı vekili, davacının garanti markasına tecavüz nedeniyle hesaplanan 11.000 TL tutarındaki tazminata %18 KDV’yi de ekleyerek 12.980 TL tazminatın davacıya ödenmesini talep etmiş, mahkemece hesaplanan tazminata KDV de eklenilmek suretiyle 12.980 TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Ancak davalı vekilinin Katma Değer Vergisinin hükmolunan tazminata eklenmemesi gerektiği yönündeki itirazları hususunda, Bölge Adliye Mahkemesince, Katma Değer Vergisinin niteliği de dikkate alınmak suretiyle, hükmolunacak tazminata eklenerek talep edilip edilemeyeceği hususunda araştırma ve inceleme yapılarak neticesine göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmadığından, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...