MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.10.2020
Karşı OyYok
Dava Konusu: Banka çek Kredi

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 14. Tüketici Mahkemesi’nce verilen 21.06.2018 tarih ve 2017/307 E- 2018/371 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nce verilen 12.12.2018 tarih ve 2018/2391 E- 2018/1753 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının davalı bankadan almış olduğu kredi kartından, davacının yurtdışında bulunduğu sırada Ankara’daki iki farklı işletmeden farklı tarihlerde toplam 98.300,00 TL çekildiğini belirterek davalı bankanın kusurundan kaynaklı 3. kişiler tarafından yapılan hukuka aykırı harcamalardan dolayı davacının borçsuz olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının sözkonusu harcamaya ilişkin bankaya yapmış olduğu itirazını müteakip inceleme başlatıldığını, bunun zaman alabileceğinin davacıya bildirildiğini, yapılan inceleme sonucu davacının kredi kartından 3. kişiler tarafından yapılan harcamaların ve faiz iadesinin kredi kartına ödeme olarak yansıtıldığını, inceleme süreci beklenmeksizin açılan davanın konusuz kaldığını belirterek esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini, davalı bankanın davacının itirazı karşısında hareketsiz kalmadığı ve dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını istemiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının dava konusu harcamalara ilişkin tarihlerde yurt dışı giriş çıkış kaydının olmadığı, hesap ekstresindeki harcamaların davacı tarafından yapılmadığının mail yoluyla bankaya bildirildiği, dava konusu bedelin dava açıldıktan sonra kredi kartı hesabına iade edildiği, davalı tarafından dava açılmasına sebebiyet verildiği, davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı lehine 10.662 TL nisbi vekalet ücretine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinafa başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı banka tarafından dava açılmadan önce davacının kredi kartına bir miktar yatırılmışsa da bu durumun dava açılmadan önce davacıya bildirilmediği, bu tutar yönünden davalının dava açılmasına sebebiyet verdiğinin kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalının bu yöndeki istinaf başvurusunun esastan reddine; davalı tarafça yapılan ödemelerin dava açıldıktan sonra ancak öninceleme duruşmasından önce davacıya bildirildiği, buna göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesine göre davacı yararına tarife ile belirlenen ücretin yarı oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile davalının bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü ile vekalet ücreti yönünden düzeltilerek esas hakkında yeniden karar verilmesine, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı lehine 5.331,00 TL vekalet ücretine karar verilmiş hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, muhakeme hukukuna ve maddi hukuka herhangi bir aykırılık olmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin aşağıda belirtilen bozma nedenleri dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3- Davaya konu 3.900,00 TL dava tarihinden önce davalı banka tarafından davacı hesabına aktarılmakla bu miktar yönünden davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından 3.900,00 TL’ye ilişkin olarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu miktara ilişkin olarak da karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi doğru olmamıştır.
4- Dava açmakta davacının haklı olması nedeniyle davalı aleyhine karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekirken davacı tüketicinin harçtan muaf olması nedeniyle harç alınmasına yer olmadığı şeklinde karar verilmesi de yerinde değildir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...