Karar Metni
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 23.10.2018 tarih ve 2017/590- 2018/594 sayılı kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesinin davacı vekili, davalı … A.Ş vekili ve davalı … vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 20.10.2020 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı asıl … ve vekili Av. … ile davalı … vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 19.10.2010 tarihinde İstanbul’dan Ankara’ya gitmek üzere davalı …’nin uçağına bindiğini, yer numarası olan 11-B üzerindeki bagaj yerlerinin dolu olduğunu gördüğünden tamamı boş olan business class üzerindeki kabin üstü bagajına el bagajını yerleştirdiğini ve yerine oturduğunu, biraz sonra yanına gelen davalı …’un müvekkiline yerleştirdiği kabin bagajını bulunduğu yerden alarak arkaya taşıması gerektiğini söylediğini, bir süre sonra yer hizmetleri görevlisi olan bir hanımefendinin gelerek kabin amirinin bagajını kendisinin taşıması gerektiğini müvekkiline hatırlatması yönünde talimat verdiğini söylediğini, müvekkilinin bagajını kendisinin taşıyamayacağını ancak isterlerse görevlilerin taşıyabileceğini söylemesi üzerine iki yer görevlisinin müvekkilinin bagajını 11-B’deki koltuğunun üstü dolu olduğundan arkalarda bir yere taşıdıklarını, müvekkilinin kendilerine teşekkür ederek uçağın hareket etmesini beklerken iki polis memurunun müvekkilinin yanına giderek uçaktan inmesi gerektiğini kaptanın bu yönde rapor hazırladığını söylediklerini, yolcuların önünde küçük düşürücü bir şekilde uçaktan polis zoruyla indirilmiş olan müvekkilinin kişilik haklarının ağır şekilde zedelendiğini, geceyi evi yerine otelde geçiren müvekkilinin maddi zararının yanı sıra manevi zararı da olduğunu ileri sürerek 143,22 TL maddi, 100.000.- TL manevi tazminata hükmedilmesine, davanın kabulüne ilişkin kararın “Skylife Magazin” Dergisi’nde yayınlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ve vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, davalı kaptan pilot tarafından tutulan olay raporunda tartışma olayından hiç bahsedilmediği sadece yolcunun ekonomi sınıfı olmasına rağmen el bagajını bussines classa yerleştirmesi ve ikaza rağmen almaması nedeniyle uçktan indirildiğinin belirtildiği, bu kıyaslandığında davacının bu olay esnasında suç teşkil edebilecek herhangi bir eylemin tavır veya davranışının olmadığı, yapılan eylemlerin orantılı bir tedbir alınması gerekirken davalı pilotun yetkisini aşarak davacıyı zarara uğrattığı ve polis eşliğinde uçaktan indirilmesi olayında kişilik haklarının zedelendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 143,22 TL maddi 10.000.- TL manevi tazminatın davalılar THY ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, Kararın Sky life Magazin Dergisinde yayınlanması talebinin reddine, davalılardan Yasemin Kuzucu yönünden mahkemenin bir önceki kararı denetimden geçerek kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili, davalı … A.Ş vekili ve davalı … vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı … vekili ve davalı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklı maddi manevi tazminat istemine ilişkin olup davacı tüm yolcuların önünde polis zoruyla uçaktan indirildiğini ve kişilik haklarının zedelendiğini ileri sürmüştür. Mahkemece, davacının eylemi ile orantılı bir tedbir alınması gerekirken pilotun talimatıyla polis eşliğinde uçaktan indirilmesinin davacının kişilik haklarını zedelediği gerekçesiyle manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 56. maddesi hükmüne göre; hakimin özel halleri göz önünde tutarak, hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı, aslında ne tazminat ne de cezadır. Ancak, zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmayı, aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. Manevi tazminat mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Yukarıda yapılan açıklamalara göre somut olaya gelindiğinde, davacının uğradığı manevi zarar kapsamında hükmedilen manevi tazminat miktarı, olayın özellikleri dikkate alındığında yüksek olup, mahkemece daha ılımlı ve adalete uygun, makul bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...