MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.01.1970
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 13.03.2017 tarih ve 2015/820 E. – 2017/174 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nce verilen 31.10.2018 tarih ve 2017/1922 E. – 2018/1674 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenmiş ise de davalı vekilinin temyiz dilekçesinin süresi içinde verilmediği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, kayıtlı elektronik posta yoluyla yapılan yazışmalarla davacı ile davalı arasında akdi ilişki kurularak ve davalının satınalma taahhüdüne güvenilerek, davacının “elektronik sensörler prototip test cihazı ve aparatlarını” İngiltere’den satın alarak 10.07.2014 tarihinde davalıya teslim ettiğini, davalının İncirlik Hava Üssünde sistemi kullandığını, ürünlerin bedeli olan 45.922,00 USD’yi ödemediğinden, Ankara 7. İcra Müdürlüğü’nün 2015/14066 esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında sözleşme ilişkisi kurulmadığını, sadece davacının ürün tanıtımı amacıyla prototip getirdiğini, getirilen bu ürünlerin satın alınacağı taahhüdünde bulunulmadığını, sadece fiyat teklifi istendiğini, deneme süresi sonunda teklif kabul edilmediğinden, davacının denenmiş haliyle ürünü geri almak zorunda olduğunu, deneme amacıyla numune olarak gönderilen malzeme bedelinin istenmesinin hukuki dayanağı olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve mahkemece benimsenen bilirkişi raporlarına göre, uyuşmazlığın, taraflar arasında “elektronik sensörler prototip test cihazı ve aparatlarının” satımı hususunda elektronik posta yazışmaları yoluyla açık veya örtülü olarak akdi ilişki kurulup kurulmadığı, davacının deneme amaçlı olarak teslim ettiği ürünlerin satımı konusunda anlaşma gerçekleşip gerçekleşmediği, davacının
davalıdan alacak talebinde bulunup bulunamayacağı konusunda olduğu, toplanan delil ve belgeler ile alınan bilirkişi rapor ve ek raporlarından taraflar arasında satış akdi kurulduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, satım sözleşmesinin kurulabilmesi için, iki tarafın karşılıklı ve birbirlerine uygun surette iradelerini beyan etmeleri gerektiği, taraflar arasındaki yazışmalar, prototip ürün teslimi, hatta fiyat teklifi istenmesinin, davalı tarafın satım sözleşmesi kurmak yönünde iradesinin oluştuğu anlamına gelmeyeceği, davacı tarafın, taraflar arasındaki sözleşmenin beğenme koşulu ile satış olduğu yönündeki iddiası bakımından ise, beğenme koşullu satışın, alıcının satılanı deneyerek veya gözden geçirerek beğenmesi koşuluyla yapılan satış olduğu, ürün denendikten sonra alıcının nedensiz iade hakkı bulunduğu, alıcının yanında denenen ürünler bakımından deneme süresinden sonra veya satıcının ihtarından sonra alıcı satılanı beğenmediğini hemen bildirmez veya geri vermezse beğenme koşulunun gerçekleşmiş sayıldığı, dava konusu olayda da, ürünün satıcının yokluğunda ve alıcı tarafından denendiği, bir deneme süresi belirlenmediğinden, fiyat teklifi istendiği tarih olan 09.12.2014 tarihinde deneme süresinin sona erdiği kabul edilirse, bu tarihten sonrası için davacının usulüne uygun olarak davalıya ihtarda bulunarak sözleşmenin tamamlanması aşamasını başlatması gerektiği, davacı tarafça bu yönde açık bir ihtar yapılmadığı, sadece fiyat teklifi sonucunun sorulduğu, kanunun aradığı anlamda usulüne uygun ihtaratın 12.06.2015 tarihinde yapıldığı, bu ihtardan sonra, davalı tarafça verilen 19.06.2015 tarihli cevabi ihtarat ile süresi içinde itirazda bulunulduğundan, beğenme koşullu satış sözleşmesi de kurulmadığından, mahkemece davanın reddine dair verilen kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece verilen hüküm davalı vekiline 14.12.2018 tarihinde tebliğ edilmiş, hükmün davalı vekili tarafından HUMK’nın 432. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 02.01.2019 tarihinde temyiz edildiği anlaşılmıştır. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, davalı vekilince temyiz süresi geçtikten sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Dava, taraflar arasındaki ürün satışına ilişkin sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, taraflar arasında TBK’nın 249. maddesinde öngörülen beğenme koşuluyla satış konusunda ön anlaşma yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, beğenme koşuluyla satışa ilişkin yasa koşullarının oluşup oluşmadığı, sözleşmenin tamamlanıp tamamlanmadığı hususlarından oluşmaktadır. Taraflar arasındaki mail yazışmalarından ve ihtarname örneklerinden davacı satıcı tarafından, davalı alıcıya beğenme koşuluyla, uyuşmazlığa konu malların gönderildiği, davalı tarafın malların 3 ay süre ile denenmek suretiyle teslimini kabul ettiği, davacı satıcı tarafından, 10.07.2014 tarihinde davalı alıcıya uyuşmazlığa konu malların teslim edildiği, davalı tarafından davacıya gönderilen 09.12.2014 tarihli maille fiyat teklifinin istenildiği, davacı tarafından 25.12.2014 tarihinde fiyat teklifinin davalıya gönderildiği, davacının 08.01.2015 tarihinde teklif sonucunu sorduğu, 09.01.2015 tarihinde davalının karşı cevabında teklif onayının beklendiğini bildirdiği, davacı tarafından 06.05.2015 tarihinde fiyat teklifi ile ilgili son durumun sorulduğu, davalı tarafından siparişe ilişkin idari işlemlerin devam ettiğinin bildirildiği, 05.06.2015 tarihinde tekrar davacı tarafından durumun sorulduğu, davalının bu yazıya istinaden 08.06.2015 tarihinde verdiği cevabi yazıda satın alma işinden vazgeçildiğini, söz konusu malların alt yükleniciden temin edileceğinin bildirildiği, davacı tarafından 22.06.2015 tarihinde gönderilen ihtarname ile satım sözleşmesinin gerçekleştiği, satışa konu malların bedelinin ödenmesinin istenildiği anlaşılmıştır.
TBK’nın 249. maddesi uyarınca, beğenme koşuluyla satış, alıcının satılanı deneyerek veya gözden geçirerek beğenmesi koşuluyla yapılan satıştır. Yine TBK’nın 252. maddesi uyarınca, satılan denenmeksizin veya gözden geçirilmeksizin alıcıya verilmişse sözleşme veya adete göre gereken süre içinde satıcının ihtarı üzerine alıcı satılanı beğenmediğini hemen bildirmez veya onu geri vermezse beğenme koşulu gerçekleşmiş olur. TBK’nın 252/2. maddesi uyarınca da alıcının satılanı deneme veya gözden geçirme amacını aşacak şekilde kullanmasıyla beğenme koşulu gerçekleşmiş olur. Somut olayımızda, uyuşmazlığa konu malların 10.07.2014 tarihinde satıcı tarafından alıcıya teslim edildiği, alıcı tarafından 3 aylık deneme süresi verilmesinin istenildiği, davalı tarafından satıma konu mallarla ilgili fiyat teklifi istenildiği, fiyat teklifinin 25.12.2014 tarihinde verilmesine rağmen, alıcının 08.06.2015 tarihine kadar herhangi bir işlem yapmadığı, bu tarihli yazı ile malların alt yükleniciden temin edileceğinin bildirildiği, TBK’nın 252/I ve 252/II maddeleri uyarınca davalı alıcının sözleşmede kararlaştırılan 3 aylık deneme süresini geçirmiş olması, satılanı deneme veya gözden geçirme amacını aşacak şekilde, satıma konu malları kullanması nedeniyle beğenme koşulunun gerçekleştiği, taraflar arasında TBK’nın 249. maddesi uyarınca beğenme koşuluyla satış sözleşmesinin oluştuğu gözetilerek mahkemece taraflar arasındaki satım sözleşmesi uyarınca takip tarihi itibarıyla alacak durumunun belirlenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...