Karar Metni
MAHKEMESİ :BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 05.12.2017 tarih ve 2017/361 E- 2017/841 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 24.01.2019 tarih ve 2018/2075 E- 2019/82 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin 1992 yılında birden fazla sınıfta tescil ettirdiği “LİPETGAZ” markasının davacının izni alınmaksızın, onun marka hakkını ve TTK’nın 46. maddesini ihlal edecek şekilde davalı şirket tarafından ticaret unvanı olarak 14.05.2013 tarihinde tescil ettirildiğini ileri sürerek davalı şirketin davacı şirkete ait tescilli markalarına vaki tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitine, davalı şirketin ticaret unvanında yer alan “LİPETGAZ” ibaresinin ticaret sicilinden terkini suretiyle haksız fiilin sona erdirilmesine, kararın kesinleşmesini müteakip kararın ilanına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, “LİPETGAZ” ibaresinin davalı şirketin sadece ticaret unvanı olduğunu, davalı şirketin 27.01.2005 tarihinde 04,06,39. sınıf mal ve hizmetleri kapsayan “GOLDGAZ” markasını adına tescil ettirildiğini, davacı şirket markasının kapsadığı 35. sınıf mal ve hizmetlerin davalı şirket marka kapsamında bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre 14.02.2017 tarihinde verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın istinaf edilmesi sonrasında Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 02.06.2017 tarih 2017/563-2017/528 sayılı kararı ile kararın kaldırılması ve davanın yeniden görülmesi için mahkemeye iadesine karar verildiği, neticede davanın kabulü ile davalı şirketin, davacı şirkete ait tescilli Lipetgaz markasına vaki tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitine, davalı şirket ticaret unvanında yer alan “Lipetgaz” ibaresinin ticaret sicilinden terkini sureti ile haksız fiilin sona erdirilmesine, hükmün ilanına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili istinaf etmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, kötü niyetli tescil edilmiş olsa dahi ticaret unvanının tescil edilmiş haliyle kullanımının haksız rekabet ve markaya tecavüz teşkil etmeyeceği, davalının tescilli ticaret unvanını tescilli olduğu biçimde kullanmasının markaya tecavüz veya haksız rekabet oluşturmayacağı, davalının markasal kullanımının da kanıtlanamadığı, ayrıca gerek davacının tescilli markaları ile davalının ticaret unvanı arasında gerekse de davacı markalarının kapsamındaki mal ve hizmetlerle davalının iştigal sahası arasında iltibas tehlikesi bulunduğu ve unvan terkinine ilişkin koşulların somut olayda gerçekleştiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasında, davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin ticaret unvanında yer alan “Lipetgaz” ibaresinin terkinine, hükmün kesinleşmesini müteakip 2 gün süre ile Türkiye’de yayınlanan tirajı en yüksek gazetede ilanına, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava, marka hakkına dayalı olarak ticaret unvanının terkini istemine ilişkindir. Esasen ticaret unvanı, bir tacirin ticari faaliyetlerinin diğer tacirlerin ticari faaliyetlerinden ayırt edilmesini, marka ise bir işletmenin mal ve hizmetlerini diğer işletmelerin mal ve hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlama amacına hizmet eder. Bu nedenle her iki ayrı tür tanıtıcı işaretin de işlevleri birbirlerinden farklıdır.
556 sayılı KHK’nın 6. maddesi uyarınca marka koruması tescil ile sağlanır ve marka hakkına tecavüz hallerini düzenleyen 556 sayılı KHK’nın 9, 61 vd. maddelerinde de marka koruması maddede sayılan hallerle sınırlı olup sayılanlar arasında marka ile benzerlik bulunan ticaret unvanlarının terkini bulunmamaktadır. Öte yandan tescil edilen ticaret unvanının, tecilli markanın kapsamında bulunan mal ve hizmetleri yönünden kullanlacağı da bilinmemektedir. O nedenle, ticaret unvanının, ancak tescilli markanın kapsamında bulunan mal ve hizmetler yönünden markasal olarak kullanımı halinde marka hakkına tecavüz söz konusu olacaktır. Böyle bir durumda ise ticaret unvanının tescilli olması, marka hukuka uygunluk sebebi olmayacak ve marka hakkına tecavüzü ortadan kaldırmayacaktır. Diğer türlü, tek başına ticaret unvanının tescil edilmiş olması marka hakkına tecavüz söz konusu olmayacaktır.
Somut olayda, davacı taraf tescilli marka hakkına dayalı olarak davalı ticaret unvanındaki “LİPETGAZ” ibaresinin marka hakkına tecavüz oluşturduğunu ileri sürerek ibarenin ticaret sicilinden terkinini istemiş ve yukarıda özetlendiği şekilde Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin ticaret ünvanında yer alan “Lipetgaz” ibaresinin terkinine karar verilmişse de, yukarıda izah edildiği üzere 556 sayılı KHK’nın 9, 61 vd. maddeleri uyarınca, marka hakkına dayalı olarak ticari unvanın terkini istenemeyeceği halde, mahkemece hatalı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...