MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.11.2020
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 28/02/2018 tarih ve 2017/257 E.- 2018/77 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 06/12/2019 tarih ve 2018/1752 E.- 2019/1276 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkili Üniversitenin İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ, İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ, İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ GÜNCESİ, KİTAP KÜLTÜRDÜR, KÜLTÜR, KÜLTÜR CATS, KÜLTÜR HİZMETLERİ YAŞADIKÇA EĞİTİM, KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ, KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ, OKUL KÜLTÜRDÜR, TC İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ İKÜ YAYINEVİ+ŞEKİL, ÜNİVERSİTE KÜLTÜRDÜR, GENÇ KÜLTÜR ibareli, 16. sınıf ürünleri içeren 2006/27297, 2011/86005, 2006/26836, 2011/42118, 2011/84956, 2010/53981, 2009/45080, 2006/26798, 2011/85992, 2011/42113, 2008/29319, 2011/42106, 2012/36867 sayılı, müvekkili şirketin ise KKSK KÜLTÜR KOLEJİ SPOR KULUBÜ DERNEĞİ, KKV KÜLTÜR KOLEJİ VAKFI, KKV KÜLTÜR KOLEJİ VAKFI İKTİSADİ İŞLETMESİ, KÜGEM, KÜGEM KÜLTÜR KOLEJİ GELİŞTİRME VE EĞİTİM MERKEZİ, KÜLTÜR KOLEJİ VAKFI KEV, KÜLTÜR KOLEJİ YAYINLARI, KÜLTÜR KOLEJİ OLMAK AYRICALIKTIR, KÜLTÜR TEST ibareli 16.sınıf ürünleri içeren 2010/27235, 2010/27250, 2010/27242, 2011/87662, 2007/553, 2011/40571, 2008/5429, 2008/5431 sayılı tanınmış markaların sahibi olduklarını, anılan markaların uzun süredir kullanıldığını, müvekkillerinin ayrıca KÜLTÜR KOLEJİ, KÜLTÜR ORTAOKULU, KÜLTÜR, KÜLTÜR FEN LİSESİ, KÜLTÜR ANAOKULLARI, KÜLTÜR OKULLARI, KÜLTÜR LİSESİ, KÜLTÜR 2000 KOLEJİ, İKEK İSTANBUL KÜLTÜR EĞİTİM KURUMLARI gibi tescilsiz markaları kullanarak 41. sınıf hizmetlerin sunumunu da yaptığını, KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ ve KÜLTÜR KOLEJİ
tanıtım işareti ve markalarının tüm Türkiye’de tanınan, maruf ve meşhur markalar olduğunu, müvekkili İKÜ’nün 1930’lu yıllardan bu yana eğitim hizmeti sunduğunu, Kültür Üniversitesi’nin 1997 yılında kurulduğunu, kötü niyetli davalının müvekkili markalarıyla iltibas yaratan ve onlara tecavüz oluşturan 26.04.2016 gün ve 2016/37477 kod numaralı, “KUZEY AMERİKA KÜLTÜR EĞİTİM KURUMLARI+ŞEKİL” ibareli, 41. sınıf hizmetleri içeren marka tescil başvurusunun ilânı üzerine kötüniyet, iltibas ve tanınmışlık ile yanıltıcılık ve vasıf bildirme vakıalarına dayalı olarak başvurunun reddi arzusunu içeren itirazlarının önce Markalar Dairesi ve nihaî olarak da YİDK tarafından işaret ve markaların iltibas yaratacak derecede benzer olmaması gerekçesiyle reddedildiğini, oysa başvurunun müvekkillerinin seri markalarının arasına sızdığından iltibasın kaçınılmaz olduğunu, öte yandan müvekkilinin KÜLTÜR tanıtım işareti ile uzun yıllardan bu yana eğitim hizmeti sunarak markalarına tanınmışlık vasfı kazandırdığını, başvurunun müvekkili markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını ileri sürerek, YİDK’in 2017-M-4622 sayılı kararının iptaline, davalı adına tescil olunan markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, davacıların itirazlarına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, bir bütün olarak değerlendirildiğinde müvekkili başvurusu ile davacıların itirazlarına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını, “kültür” ibaresinin 41. sınıf hizmetler yönünden kimsenin tekeline bırakılamayacağını, müvekkili başvurusunun kötü niyetli olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; başvuru kapsamındaki hizmetlerin davacılar markalarının kapsamlarında yer aldığı ancak başvuru konusu “KUZEY AMERİKA KÜLTÜR EĞİTİM KURUMLARI+ŞEKİL” ibareli işaretin ayırt edici ve baskın unsurları nazara alınarak yapılan gözlemde, görsel, sescil ve anlamsal olarak bıraktığı umumi intiba itibariyle davacıların tanınmışlık vasfı bulunan “KÜLTÜR” ibareli markaları ve unvanları ile benzer olmadığı, ortalama düzeydeki alıcıların markalar arasında bir ilişkilendirme kurmayacağı, zira marka ve işareti bütün olarak algılayacakları ve hafızalarında tutacakları, karşılaştırmayı da bu şekilde yapacakları, ayrıca ürünlerin ve hizmetlerin niteliğine göre daha fazla dikkat gösterecekleri, başvurunun tescilinin davacıların markalarıyla iltibasa sebebiyet vermeyeceği gibi onların tanınmışlığından haksız yarar da sağlamayacağı, itibar ve ayırt edici karakterlerine zarar vermeyeceği, davacının “KÜLTÜR” ibareli ticaret unvanı için de anılan markalarla ilgili olarak yukarıda ifade edilenlerle aynı sonuca ulaşılmasının kaçınılmaz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince davacılar vekilinin tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları gözetilerek münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin dikkate alınarak belirleneceği, buna göre “KUZEY AMERİKA KÜLTÜR EĞİTİM KURUMLARI” ibareli başvuru ile davacıların itirazına mesnet “KÜLTÜR” asıl unsurlu markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunmadığı, zira Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 25.05.2016 tarih, 2015/10945 esas, 2016/5739 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere dava konusu başvurunun kapsamında yer alan 41. sınıf hizmetlerin kullanıcılarının dikkatli ve seçici kişilerden oluştuğu, işaretler arasında benzerlik olmadığından başvurunun kötü niyetli olduğunun da söylenemeyeceği gerekçeleriyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...