MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.11.2020
Karşı OyVar

Karar Metni

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 11.09.2019 tarih ve 2018/102- 2019/512 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, yurt dışında çalışan müvekkilinden para tahsil edilme anında ve sonrasında defalarca bizzat davalı şirket temsilcileri tarafından “parasını her istediği an geri alabileceği ve yüksek oranda kar verileceği” taahhüdü ile belge karşılığında 116.112,00 DM para tahsil edildiğini, davacı gibi binlerce kişiden yurt özlemi ve dini duyguların sömürülerek para toplandığını, paranın geri ödenmesi yönündeki davacı talebinin reddedildiğini, davalıların bu şekilde müvekkilinden para toplamasının Bankalar Kanunu, TTK, SPK, BK ve diğer kanunların açık hükümlerine aykırı olduğunu, SPK.’nın 31. ve 30. maddeleri uyarınca hisse senetlerinin izinsiz halka arz edildiğini, bu usulsüzlüklerin resmi raporlarda ifade edildiğini, para toplama işinin yasa dışı yollarla ve kuryelerle yapıldığını, ilgililer hakkında ceza soruşturması ve davalar bulunduğunu, makbuzla ya da ortaklık durum belgeleri ile müvekkilinin şirket ortağı olduğunun kabul edilemeyeceğini, davacıya hisse senedi tesliminin yapılmadığını, davalı … Bayram ve yönetim kurulu üyelerinin diğer davalılar ile birlikte 6762 sayılı TTK.’nın 336. maddesi ile sorumlu olduğunu, şirketler paravan olarak kullanıldığından, birlikte sorumlu olduklarını ileri sürerek, davalılara verilen 116.112,00 DM karşılığı 128.811,00 TL’nin şimdilik 7.500,00 TL’lik kısmının ödendiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, müvekkilinin davalı şirketlerle kurulmuş geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine ve yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiş; ıslah dilekçesiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı tarafın davalı tarafa verdiği 128.811,00 TL’den ilk davada istedikleri 7.500,00 TL ‘nin düşülmesi ile kalan 121.311,00 TL’ nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Dairemizin bozma ilamına uyan mahkemece, davalı … Bayram hakkındaki karar kesinleştiğinden davalı … Bayram’a karşı açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar hakkındaki davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, taraflar arasındaki ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak, 07.12.2019 tarih, 30971 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’nun 41. maddesinde 25/3/1987 tarihli ve 3332 sayılı Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler İle 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu ve 3182 Sayılı Bankalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici maddenin eklendiği belirtilmiş olup, işbu geçici 4. maddede ”31/12/2014 tarihine kadar, pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak nominal ya da primli değer üzerinden pay veya pay adı altında satışı yapılmış olan her türlü araç, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmaksızın 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında pay addolunur, bu ortaklıklara yapılan ödemeler pay karşılığı yapılmış kabul edilir ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılır. Bu payların kaydileştirilmemiş olması ortaklık haklarına halel getirmeyeceği gibi ortaklık ilişkisinin kurulmadığı da iddia edilemez. Birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir ve yargılama gideri ile maktu vekalet ücreti ortaklık üzerinde bırakılır.” hükmü düzenlenmiş, aynı Kanun’un 52/1-h maddesinde de işbu hükmün yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği hükme bağlanmıştır.
Bu durum karşısında, mahkemece taraf iddia ve savunmalarının Sermaye Piyasası Kanunu ile yukarıda anılan yasal düzenleme kapsamında değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar vermek üzere kararın re’sen bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...