Karar Metni
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 01.03.2017 tarih ve 2014/327 E- 2017/232 K. sayılı kararın davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nce verilen 08.11.2019 tarih ve 2017/3293 E- 2019/2410 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirket ve şirketin yetkilisi olan diğer müvekkili … ile davalılardan … arasında 02.08.2004 tarihinde imzalanan protokol kapsamında müvekkili şirkete ait bir kısım makinaların davalı şirkete satımının kararlaştırıldığını, davalı …’in bedel olarak 90.000 USD’lik bono verdiğini ve kalan 200.000 USD’lik kısım için de dava dışı SS Demirli Kooperatifindeki davalı …’nin hak sahibi olduğu 10 adet daire üyeliğini devretmeyi taahhüt ettiğini, davalı … tarafından devrin müvekkili …’a yapıldığını, ancak 2007 yılında kooperatifin yönetimin değişmesi üzerine 10 adet daire üyeliğinin sahte evraklar ile oluşturulması nedeniyle geçerli olmadığının öğrenildiğini, bu durumda halen satış bedeli olarak 200.000 USD’nin ödenmemiş olduğunu ileri sürerek 200.000 USD’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar … ve Aknur Ltd. Şti. vekili, satım ilişkisinin davacı şirketle davalı … arasında düzenlendiğini, bu nedenle müvekkili Aknur Kuyumculuk Ltd. Şti’ne husumet düşmediğini, davacı …’ın da protokole taraf olmaması karşısında aktif husumetinin bulunmadığını, davacının makineleri toplam 290.000 Dolara satıldığını iddia ettiğini, ancak kooperatifteki üyelik haklarının değerinin 200.000 Dolar olacağına dair protokolde bir kayıt bulunmadığını, dolayısıyla bu miktar bir alacağın olmadığını, davanın konusuz olduğunu zira …’ye ait 10 adet dairenin üyelik haklarının 02.08.2004 tarihinde davacı …’a devredildiğini, bu üyelik haklarının iptali ve geçersizliğine dair herhangi bir yargı kararı bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Cevap dilekçesini ıslah ederek, ifa imkansızlığı olduğundan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iyiniyetli müvekkillerinin makineleri hali hazırdaki durumu ile iade ederek sorumluluktan kurtulması gerektiğini, yine üyelik devrinin yapılamadığının müvekkillerine bildirilmesi üzerine ödeme yapıldığını, makinelerin değeri tespit edilecekse davacı şirketin keşide ettiği faturanın baz alınması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin protokolde taraf olmadığını, kaldı ki kooperatif üyeliğinde bir sahteliğin bulunmadığını, aksine dair bir yargı kararının da olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davacı şirket ile davalı … arasında imzalanan 02.08.2004 tarihli protokolle davacı şirkete ait 16 adet makinenin davalılardan …’e satımının ve karşılığında dava dışı konut yapı kooperatifinin 10 adet daire üyeliğinin devri ve 90.000,00 USD’lik şahsi bono verilmesinin kararlaştırıldığı, 10 adet üyeliğin davacıya devredilemediği, davacıların bu üyelik haklarına karşılık 200.000,00 USD’nin tahsilini talep ettiği, davacı …’ın protokolde taraf olmaması sebebiyle aktif dava ehliyetinin bulunmadığı, davalı şirket ve …’nin de aynı sebeple pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı, bu durumda davacı şirketin protokol kapsamında davalı …’den talepte bulanabileceği, protokolde kooperatif üyelik haklarının değerine ilişkin bir açıklama bulunmadığı, kooperatif üyelik haklarının değerinin tespiti için araştırma ve inceleme yapılmış ise de, bu konuda bir sonuca ulaşılamadığı, bu nedenle makinelerin satış tarihindeki rayiç değeri konusunda bilirkişiden rapor alındığı ve protokol tarihi itibariyle makinelerin değerinin 584.000,00 TL olduğu, demirbaş aksamın ise 3.325,00 TL olduğu, bu değerdeki makinelerin karşılığının protokol ile 10 üyelik + 90.000,00 USD olarak kararlaştırıldığı, buna göre protokol tarihindeki 90.000,00 USD’nin TL değerinin düşülmesi ile oluşan bakiyenin 10 üyeliğin TL olarak değeri olduğu, her ne kadar davacı USD olarak talepte bulunmuş ise de, alacağın USD olarak kabulü mümkün bulunmadığından USD üzerinden karar verilemeyeceği, yapılan hesaplama ile bulunan bakiyenin davacının talep ettiği 200.000 USD’nin dava değerindeki karşılığı olan 308.000.-TL’den fazla olması sebebiyle taleple bağlı olarak 308.000.-TL’nin tahsiline karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davacı … tarafından açılan davanın aktif husumet yokluğundan reddine, davacı şirket tarafından açılan davaları davalı şirket ve … bakımından pasif husumet yokluğundan reddine, davalı … Bakımından davanın kabulüne, 308.000.-TL’nin …’den tahsili ile davacı şirkete ödenmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … vekili istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi ile aynı gerekçe ile davalı … vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı … vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...