Karar Metni
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 04.02.2020 tarih ve 2019/116 E. – 2020/71 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Federal Almanya Cumhuriyeti LG Neukölln Eyalet Mahkemesi’nin 10 C 206/10 Karar sayılı kararının ve OLG Berlin Mahkemesi’nin 83 S 50/12 Karar sayılı kararının tanınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, Almanya Neukölln Eyalet Mahkemesi’nin 26.04.2012 Tarih, 10 C 206/10 Karar sayılı kararının ve Almanya Berlin Eyalet Mahkemesi’nin 03.06.2013 Tarih, 83 S 50/12 Karar sayılı kararının MÖHUK 58. maddesi uyarınca tanınmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1)Dava, yabancı mahkeme kararının tanınması istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ancak, 07.12.2019 tarih, 30971 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 41. maddesinde 25/3/1987 tarihli ve 3332 sayılı Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler ile 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 Sayılı Vergi Usul Kanun’u ve 3182 sayılı Bankalar Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’a aşağıdaki geçici maddenin eklendiği belirtilmiş olup, işbu geçici 4. maddede ”31.12.2014 tarihine kadar, pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak nominal ya da primli değer üzerinden pay veya pay adı altında satışı yapılmış olan her türlü araç, 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmaksızın 29.06.1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanun’u ile 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanun’u kapsamında pay addolunur, bu ortaklıklara yapılan ödemeler pay karşılığı yapılmış kabul edilir ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılır. Bu payların kaydileştirilmemiş olması ortaklık haklarına halel getirmeyeceği gibi ortaklık ilişkisinin kurulmadığı da iddia edilemez. Birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir ve yargılama gideri ile maktu vekalet ücreti ortaklık üzerinde bırakılır.” hükmü düzenlenmiş, aynı Kanun’un 52/1-h maddesinde de işbu hükmün yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği hükme bağlanmıştır.
Bu durum karşısında, mahkemece taraf iddia ve savunmalarının Sermaye Piyasası Kanunu ve yukarıda anılan yasal düzenlemeler kapsamında değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar vermek üzere kararın re’sen bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2)Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...