Karar Metni
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 12.03.2014 tarih ve 2013/364-2014/48 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının müvekkilinin CMR taşıyıcı sorumluluk sigortacısı olduğunu, müvekkili tarafından Türkiye-Fransa taşıması üstlenilen konfeksiyon emtiasının bulunduğu iki adet TIR ve dorsenin Milano yakınlarında silahlı kişilerce gasp edildiğini, emtia sahibi başka şirketlerce müvekkili aleyhine Türkiye’de açılan davaların, gasp olayının CMR Konvansiyonu’nun 17/2. maddesi uyarınca taşıyıcının sorumluluğunda bulunmadığı gerekçesiyle reddedilip kesinleştiğini, Fransa’da mukim bir şirketin zararını ödeyen Royal Sun Alliance Şirketi tarafından Paris Ticaret Mahkemesi’nde bir başka davanın daha açıldığını, müvekkili aleyhine açılan bu davanın müvekkili adına davalı tarafından takip edildiğini, ancak davalının savunma zaafiyeti göstermesi nedeniyle olayın basit bir hırsızlık olduğu ve müvekkilinin sorumlu bulunduğu sonucuna varıldığını, Paris İstinaf Mahkemesi’nde de sonucun değişmediği, davalının bu kararın temyizi yoluna dahi başvurmadığı ve müvekkilinin Royal Sun Alliance sigorta şirketine faiziyle birlikte 78.310,33 TDS ödemesine karar verilip kesinleştiğini, bu ödemenin davalı tarafından yapılması taleplerinin reddedildiğini ileri sürerek, anılan meblağın ödeme tarihindeki TL karşılığı olan 135.400 TL’nin ödeme tarihinden itibaren %5 TDS faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, olayın 27.02.1996 tarihinde meydana geldiğini ve davanın zamanaşımına uğradığını, Paris İstinaf Mahkemesi’nce davacının hırsızlık sonucu meydana gelen zarardan sorumlu olduğuna karar verildiğini, bu nedenle poliçe özel şartlarının 5.2, 8.1 ve 10. maddeleri uyarınca hasarın poliçe teminat kapsamı dışında kaldığını, talebin de fahiş olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, Dairemizce 07.0.2013 tarihli ve 2012/8655 E. – 2013/9215 K. sayılı bozma ilamına karşı kararda direnilmesine karar verilerek ve direnme kararına konu olan kararın gerekçesi genişletilerek, zarar görenin davacı aleyhine açtığı davada verilen Paris İstinaf Mahkemesi’nin kararının tenfizine ilişkin kararın 26.11.2012 tarihinde kesinleştiği, dava konusu alacağın tenfiz alacaklısına bu tarihten sonra ödendiği, tenfize esas alacağın MÖHUK m.58 uyarınca bu tarihten sonra Türk mahkemelerinde kesin delil ve kesin hüküm olarak istenebilir hale geleceği, sigorta sözleşmesi ile teminat altına alınan davalının hukuki himaye edimini gereği gibi yerine getirmediği
iddiasına dayalı tazminat istemine konu alacağın BK m.132/6.maddesi (TBK m.153/6) yabancı mahkeme kararının tenfizine kadar zamanaşımının işlemeye başlamayacağı, davalı yanın zamanaşımı def’inde de yabancı sigorta şirketine ödeme tarihinin zamanaşımı süresinin başlangıcı olacağının beyan edildiği, dolayısıyla işbu davanın TTK m.1268. maddesi hükmünde öngörülen zamanaşımı süresinden önce açılmış olduğu, davalının zamanaşımı def’inin yerinde olmadığı, davalı … şirketinin poliçe gereği hukuki himaye sorumluluğunu yerine getirmediği, davalının rizikonun teminat dışında olduğuna dair iddiasının TMK’nın 2.maddesi kapsamında hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, Paris İstinaf Mahkemesi kararına göre 78.310,33 SDR’nin dava tarihi olan 05.11.1996 tarihinden itibaren davacıdan faizi ile birlikte tahsile karar verildiği, 78.310,33 SDR’nin 05.11.1996 itibariyle TL değerinin 113.322,88 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 113.322,88 TL’nin 05.11.1996 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %5 faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, tarafların vekillerinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Ancak; gerek dava dilekçesinde, gerekse 14.06.2011 tarihli açıklama dilekçesinde davacı vekili müvekkilinin Paris Mahkemesinin kesinleşen kararı ile 78.310,33 SDR’yi 05.11.1996 tarihinden itibaren yıllık %5 faizi ile birlikte ödemeye mahkum edildiğini taleplerininde BK 83 ile CMR 27.2. maddeleri gereğince bu tutarın fiili ödeme günündeki TL karşılığının tahsili yönünde olduğunu açıklamıştır.
Eldeki rücu davasının dayanağını oluşturan ve taraflar arasında imzalanmış bulunup 01.01.1996 tarihinde yürürlüğe giren CMR Nakliyeci Sorumluluk Sigortası Genel koşullarının 4.1. maddesi gereğince Paris Mahkemesinde davacı aleyhine açılan tazminat davası davalı … şirketince tayin edilen avukat tarafından temsil edilmiş, nihayetinde davacı yukarıda açıklanan miktarda tazminat ödemeye mahkum edilmiştir. Sözleşmenin anılan maddesi gereğince davalı … davacının sorumlu tutulduğu bu tutarı ve faizini poliçe ile teminat altına aldığından davacıya CMR 27.1 ve BK 83. maddesi gereğince ödemekle yükümlüdür.
O halde; dava dilekçesindeki talep açık olduğu ve anılan talebin devamında (-ödeme tarihindeki YTL tutarının 135.400 YTL olduğu-) şeklindeki açıklamanın harca esas değeri göstermek amacını taşıdığı gözetilerek mahkemece yabancı para cinsinden talebe uygun karar verilmesi gerekir iken, yazılı şekilde TL olarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Mahkemece yapılacak iş, Paris Mahkemesi kararında gösterildiği gibi yabancı paranın tahsil tarihindeki TL karşılığının ödenmesine karar verilmekten ibarettir.
Bu yönü ile davacının temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
3-Davalının temyiz itirazına gelince; dava dilekçesinde yabancı para alacağına tahsil tarihinden itibaren yıllık %5 faiz istendiği halde mahkemece talep aşılarak Paris Mahkemesinde açılan davanın tarihi esas alınarak faize hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de davalı yararına bozulması geremiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...