MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.02.2021
Karşı OyYok
Dava Konusu: Banka şirketler Tazminat

Karar Metni

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27.06.2018 gün ve 2018/83 – 2018/774 sayılı kararı onayan Daire’nin 03.02.2020 gün ve 2018/3814 -2020/216 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davacının davalı bankada banka hesabının bulunduğunu, davacının dava dışı bankadaki kendi hesabına eft yapmak isterken sehven dava dışı şirketin davalı bankadaki hesabına havale yapıldığını, dava dışı şirketin davalıya paranın davacıya iade edilmesi talimatını verdiğini, davalının ise parayı iade etmemesi üzerine davalı aleyhine paranın tahsili için başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava dışı şirket hesabında haciz bulunması nedeniyle hesap üzerinde işlem yapılmadığını, davalının sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini ve kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, Dairenin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonrasında davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine karar, (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nce onanmıştır.
Davalı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava itirazın iptali istemine ilişkin olup itirazın iptali davalarında alacak borç durumunun takip tarihi itibariyle belirlenmesi gerekir. Davaya konu icra takibi 06.08.2013 tarihinde açılmış olup yine uyuşmazlığa konu mevduatın bulunduğu hesaba da icra müdürlüğünce, takip tarihinden önce 04.06.2013 tarihinde haciz şerhi konulmuştur. Haciz şerhi konulduğu tarihten itibaren davalı bankanın söz konusu hesaptaki paralar konusunda tasarruf yetkisi bulunmamaktadır. Söz konusu haciz şerhi 02.09.2013 tarihinde kaldırılmıştır. Henüz icra takibinden önce ve icra takibi sırasında haciz şerhi kaldırılmadığından davalı banka hesaptaki parayı davacıya ödemekten imtina etmekte haklıdır. Kaldı ki davalı banka tarafından sözkonusu haciz kalktıktan sonra da başka haciz şerhinin de bulunduğu bildirilmiştir. Bu durumda icra takip tarihindeki hukuki duruma göre henüz alacak muaccel olmadığından davanın reddi gerekirken kabulü doğru olmayıp mahkeme hükmünün bu nedenle bozulmasına karar verilmesi gerekirken, kararın onanmasına karar verilmesi yerinde olmadığından davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Daire’nin 03.02.2020 gün 2018/3814 esas ve 2020/216 karar sayılı onama ilamının kaldırılarak hükmün yukarıda belirtildiği gerekçe doğrultusunda bozulması gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...